Yeşil Kart Bir Çözüm müdür?

YEŞİL KART BİR ÇÖZÜM MÜDÜR? Üniversite’de iken daha çok okey, tavla oynamak için öğrencilerin gittiği bir kahvehane vardı. Orada bir arkadaşımız, okeyde kendisine joker gelsin diye bir şarkı tutturmuştu. Joker’e “Yeşil” ismini takmıştı ve: - Yeşiiillll, yeşil!!! Yeşiiillll, yeşil!! diye kendi kendine mırıldanırdı!!!! (Yeşili yani jokeri çağırma şarkısı imiş!!) Şimdi ben de ne zaman yeşil kartla ilgili bir haber duysam hemen aklıma bu şarkı geliyor ve kendi kendime “Yeşiiill, yeşil” diye mırıldanasım geliyor. Hani böyle gizli bir şarkı ile çağırırsak tüm ihtiyacı olanlara bir anda geliverecekmiş gibi ve de sihirli değneği ile herşeyi bir anda düzeltiverecekmiş gibi. Yeşil kartın profesyonel hayattaki etkisi ile ilgili bir yazı olsun istedim bu yazım. Şimdi diyeceksiniz ki bunun tartışması yapılır mı tabiki yeşil kartın kariyerimize çok büyük bir etkisi var. Ben de diyorum ki “depends!!!” yani duruma bağlı olarak değişir. Onun için size gerçek hayattan bazı örnekler vereceğim (isimler saklı kalmak şartıyla. Eyalet isimleri de gerçek kahramanlarımızın oturduğu eyaletler değildir, kim oldukları anlaşılmasın diye.) California’da bir Türk çift var. Her ikisi de ITÜ’den mezun mühendisler. Okulda tanışıp evlenmişler, Türkiye’de beş sene iş hayatında çalıştıktan sonra kendilerine lotary’den yeşil kart (green card) çıkmış ve Amerika’ya göç etmişler. Buraya kadar normal bir hikaye olarak gözüküyor. Ancak işte bütün problemler bundan sonra başlıyor. Türkiye’de her ikisinin de bir işi ve oturdukları güzel bir evi ve geleceğe yönelik hayalleri varken bakın burda neleri var: Küçük bir apartman dairesinde kalıyorlar, ara ara yanlarına ev arkadaşı alıyorlar geçinebilmek için. Tam iki senedir bilfiil iş arıyorlar ve bulamıyorlar. Buldukları en iyi işler geçici olarak yapabilecekleri alt düzey işler. Artık hayallerini ve umutlarını da kaybetmek üzereler ve bir çıkış yolu arıyorlar. Yeşil kartları olmasına rağmen neden bu kadar zorlanıyorlar iş bulmakta dersiniz? Herşeyden önemlisi yabancı dil, İngilizceleri çok iyi düzeyde değil, ilerletmeye çalışıyorlar ancak hem geçim derdi hem de iş arama yoğunluğu içerisinde İngilizce’ye adam akıllı fokus olup ilerletmeleri çok uzun zaman alacak. İkincisi mühendis olarak Amerika’da hiç tecrübeleri yok ve Türkiye’de aldıkları eğitim ile burada nasıl çalışabilirler açıkçası ben de bilemiyorum bildiğim tek şey bazı mühendislik alanları için buradan ek ders almalarının gerektiği, çünkü mühendislik – mimarlık gibi teknik mesleklerde öğretilenler ve uygulamalar ülkeden ülkeye değişiyor (birkaç başka meslekte olduğu gibi.) Şimdi bir çözüm olarak doktoraya kayıt olmayı düşünüyorlar, böylece okulda kalıp kariyer yapma şansları olabilir ancak birçok kişi bu yolu denediği için ve de doktora yaptıktan sonra okulda kalma garantisi olmadığı için o çözüm de pratikte ne kadar işleyecek bilemiyoruz. Ekonomi eğer bu kadar kötü olmasaydı belki şansları daha fazla olabilirdi ama ekonominin bozuk olduğu ve en azından 2012 yılına kadar düzelmeyeceği beklenilen böyle bir dönemde yabancı bir ülkeden gelmiş, İngilizcesi çok iyi ve akıcı olmayan, Amerika’da hiç profesyonel iş tecrübesi ve eğitimi olmayan birinin yeşil kartı dahi olsa kariyer yapması çok zor. Şansının çok yaver gitmesi lazım ki bulunduğu yerde hakikaten onun niteliklerine uygun bir iş açığı olacak ve de başka kimseyi de bulamıyor olacak bu şirket, belki o zaman işe alınması mümkün olabilir. Kaldı ki örneğimizdeki çift beraber iş aradıklarından her birinin ayrı bir eyalete gidip çalışması da pratikte pek mümkün değil. Aynı lokasyonda iş aramak zorunda olmaları da ayrı bir engel. Texas’ta bir başka çift, onlar da Türkiye’de üniversiteden mezun olup, avukat olup gelmişler buraya, lotary’den yeşil kart çıkmış. Onlar hiç avukatlık işi aramadılar bile. Çünkü avukatlık yapabilmeleri için kesinlikle ek dersler almaları (hatta belki de yeniden hukuk okumaları) gerekiyor. Kanunlar tamamen farklı bildiğiniz gibi. Dolayısıyla direkt olarak bir lokanta açtılar. Şimdi bir bebekleri oldu ve lokantacılıkla geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar, çok süper gitmiyor ama en azından kendilerini geçindiriyorlar. Avukatlık diplomalarını da sandığa kaldırdılar. En azından çocuklarına güzel bir gelecek sağlamak için bu ülkeye geldikleri düşüncesi onları biraz olsun rahatlatıyor. Connecticut’ta bir çift, gene aynı şekilde yeşil kartla gelmişler. Erkek Türkiye’den bilgişayar Uzmanı emeklisi, eşi de Muhasebe Müdür Yardımcısı emeklisi. Şimdi ne mi yapıyorlar? Erkek bir fabrikada işçi olarak çalışıyor, bayan da temizliğe gidiyor. Sebep: İngilizceleri yok denecek kadar az. Amerikan sistemini, eğitim sistemini, çalışma ortamını hiç bilmiyorlar ve bu şekilde bir profesyonel hayata atılmaları çok zor. Kendilerini geliştirmeleri lazım ama geçim derdi olduğu için ona da zaman ayıramıyorlar ve bu durum tam sekiz yıldır bu şekilde devam ediyor. Virginia’da bir çift, bayan Türkiye’de Pazarlama Müdürü imiş, eşi de Satış Müdürü. Şimdi bayan son dört yıldır çocuk bakıcılığı yapıyor, eşi de taksi şoförlüğü, yeşil kartla gelmişler ve şu anda her ikisi de vatandaş. Doktorları saymıyorum bile çünkü doktorların işi çok zor, eğitimlerinin büyük bir bölümünü burda tekrar almak zorunda oldukları için bir çoğu hiç girişmiyor bile, zaten eğer evli ve çocukları varsa böyle bir “yeniden hayata başlama” şeklinde bir plan çok da uymuyor onların aile düzenlerine. Hep evlilerden örnek verdim, bekarlar içinde de yeşil karta rağmen zorluk çekenler var tabiki ama onların işi biraz daha kolay sanki çünkü en azından sadece kendilerini geçindirmek zorundalar, bir de teorik olarak (pratikte bu herkes için mümkün olmasa da) iş neredeyse oraya taşınmaları daha kolay. O nedenle onlar daha serbest bir şekilde iş arıyorlar. Ancak Maine’de oturan bir arkadaş, yeni vatandaşlığını aldı, son üç yıldır araba yıkama atölyesinde işçi olarak çalışıyor, Türkiye’den İşletme Bölümü mezunu. Bu örnekleri neden verdim? Hep sanılır ki Amerika’da oturma ve çalışma izni olmayanlar profesyonel hayatta çalışamaz, kariyer yapamaz, alt düzey işleri (yani Amerikalıların yapmak istemediği diye tabir ettiğimiz işleri) yapmaya mecbur, diğerlerinin oturma ve çalışma izni varsa hayatlarını düzene koymaları çok daha kolay. İşte yukarıdaki örneklerde görüldügü gibi her zaman durum böyle olmayabiliyor. Yeşil kartı olanla, olmayan aynı işi yapabiliyor. Sonuçta yeşil karta başvurmadan önce iyi bir araştırma yapmak lazım. Çünkü yeşil kart çıktığı zaman, bu fırsatı kaçırmayayım deyip hiç bir araştırma yapılmadan, İngilizce bilgisi ilerletilmeden, uygun eğitimler alınmadan buraya göç edilirse hüsrana uğrayabiliyor arkadaşlarımız. Kaldı ki bütün bu araştırmalar ve hazırlıklar yapılsa bile gene de hüsran olabiliyor, özellikle ekonominin iyi olmadığı dönemlerde. Ne iş olsa yaparım, yeter ki oraya bir kapağı atayım, nasılsa bir şekilde bir yolunu bulur kariyerime de devam ederim mantığı her zaman, her yerde ve herkes için işlemiyor maalesef ve günler, aylar, yıllar su gibi gelip geçiyor. Çok arkadaşımız var bu şekilde, bir de dönüp bakıyorlar ki on yıldır Amerika’dalar ama ideallerindeki işi yapma anlamında bir arpa boyu yol alamamışlar. Şimdi bu demek değildir ki kariyer yapmamak insanları çok mutsuz eder vs. Tabiki kişiye ve ortama göre değişir, tabiki herkes de kariyerini yapmak zorunda değildir, yapabildiğini yaptığı için çok mutlu olan insanlar da var, çok farklı bir alanda iş kuranlar ve başarılı olanlar var v.b. Ancak yeşil kart profesyonel hayatta faydalı mıdır diyenler için birkaç örnek verdim. Şu da var ki eğer bir kişi Amerika’da zaten sevdiği veya alanına çok yakın bir işte H1B statüsünde yani çalışma izni ile çalışıyorsa ve bu kişi bir şekilde yeşil kart sahibi olursa işte o zaman çok faydalı çünkü artık çalışma vizem yenilenecek mi, kalabilecek miyim, dönmek zorunda mı kalacağım stresi ortadan kalkmış oluyor. Bir de tabiki her halükarda yeşil kart, oturma ve çalışma izni verdiği için her konumda ve şartta bu izne sahip olmayan herkes için bulunmaz bir nimet. Ancak kariyerime Amerika’da da devam edeyim veya Amerika’da yeni bir kariyere başlayayım dediğiniz anda yeşil kartın o gizemli güçü birden yetersiz kalabiliyor. İşte o zaman insanın hakikaten: - Yeşiiill, yeşilll!!! diyesi geliyor… Eğer sizler de bana etrafınızdaki veya kendinize ait örnekleri gönderirseniz sevinirim. Gördüğünüz gibi isim vermiyoruz, eyalet isimleri de gerçek örneklerdeki ile aynı değildir. Lütfen yazılarımı arkadaşlarinizla paylaşmakta tereddüt etmeyin!!! Görüşmek uzere. Sevgiler, Esra Öziskender oziskender.esra@gmail.com

Bütün Amerika'yı Karış Karış Geziyor 

22 yıldır Amerika’da yaşayan Esra Öziskender, önce hobi olarak başladığı eyalet gezmelerini sonra bir hedefe dönüştürdü ve Amerika’daki 50 eyaleti de gezmeyi bitirmesine sadece üç eyalet kaldı.

USA/ABD 

31 Ekim 2021 - 01:54 

Dinle

A

Büyüt

A

Küçült

TAKİP ET

Esra Öziskender'in Günlüğünden

oziskender.esra@gmail.com, YouTube: @hrlinkconsulting, Social Media: @esraoziskender

Amerika'ya 4 Aralık 2000'de karlı bir kış günü, Lotary'den yeşil kart kazanarak göç ettim. Ondan önce bir sene 97-98'de San Francisco'da New College pf California'da dil okuluna gitmiştim. 4 Aralık'ta önce JFK havaalanına indim, New York'ta, işlemlerim tamamlandıktan sonra da Boston'a devam ettim. 

Her dört senede bir Boston'da çok soğuklar ve kar fırtınaları olur. O sene de çok soğuk bir kış geçiriyorlardı. Hiç unutmuyorum üç gün valizlerimi açmadım, belki İstanbul'a geri dönerim diye. Kemiklerimin titrediğini hissetmiştim. 

Önce "gezelim - görelim" şeklinde hobi olarak elime geçen her fırsatı değerlendirip, mümkün olduğu kadar çok yer görmeye çalıştım Amerika'da. Sonra bu bende bir tutku haline geldi ve tüm Amerika'yı baştan aşağı gezmeyi kendime hedef edindim. 50 eyaleti bitirmeme üç tane kaldı. 50 eyalet + 1 District yani özel bölge olarak geçen Washington DC var. Tabi bir de sonradan eklenen Puerto Rico gibi territory'ler yani bölgeler, adalar, topraklar var ama hala daha ana eyaletler hep 50 olarak geçiyor. Benim de üye olduğum All 50 States diye bir klüp var. Onların açısından 50 eyaleti de gezmiş olanlara bir sertifika veriliyor. İşte ben bu sertifikaya çok yaklaştım. 

Esra Öziskender'in YouTube kanalından seyahatlerini takip edebilirsiniz:

YouTube Linki Tıkla ve Abone Ol

Instagram sayfasının linki

All Fifty Club Linki

Bütün eyaletleri gezenlerin oluşturduğu bir klüp var ben de geçen sene keşfettim ve bu klübe üye oldum. All Fifty Club. Üç eyaleti de bitirince bitirme sertifikamı alıcam. Linki yukarıda. 

Seyahatlerimde genelde araba kiralıyorum daha güvenli oluyor. Kiralık arabaların arıza yapma şansı daha az. Son model ve bakımlı oluyorlar, uzun yola dayanıyorlar. Bir keresinde kendi arabamla New York'tan Dallas'a gittim, 2,5 gün sürdü. Ulaştığım anda frenlerim bozulmak üzereydi. Hemen ilk iş tamirciye gittim. Eğer biraz daha geç kalsaymışım frenlerim patlayabilirmiş. Kiralık arabalarda böyle sorunlar olmuyor çok şükür.

İnsanlar turistlere karşı çok anlayışlı ve yardımsever. Başımdan hiç kötü bir olay geçmedi ama buna rağmen gene de özellikle yalnız seyahat ediyorsanız çok dikkatli olmanızda ve mümkün olduğu kadar gece seyahat etmemenizde fayda var.

Amerika'nın iç kısımları çok boş, Amerika nüfusu şu anda 333,610,361 ama o boş, uçsuz bucaksız arazileri ve çölleri görünce bir o kadar daha göçmen alabilir bu ülke diye düşündüm.

US Population Meter 

Amerika'nın en çok milli parkları güzel. Bu konuda gerçekten çok iyiler. Milli parkları koruyorlar ve geliştiriyorlar. Amerika'nın vahşi doğası çok etkileyici. Bazen insan başka bir evrene geçiş yapmış gibi hisseditiyor o derece el değmemiş bir doğa ile karşılaşıyorsunuz.

Tüm Amerika'da şu anda 423 adet milli park olarak rezerve edilen arazi alanı var. Bunların içinde 63 tanesinin adı milli park olarak geçiyor. 11 adet milli savaş alanı var (national battlefields), 4 adet milli savaş parkı var (national battlefield parks), 1 adet milli savaş arazisi var (national battlefield site) ve de 9 adet milli ordu parkı var (national military parks.) 

Tam listeyi aşağıdaki linklerden görebilirsiniz:

National Parks

 

Devletin resmi milli parklar web sitesi:

www.nps.gov

Beni en çok etkileyen yer Yellowstone Milli Parkı oldu. Dünyada milli park olarak ilan edilmiş ilk park olduğunu iddia ediyorlar. Üç ayrı eyalete yayılmış devasa bir park. Son derece vahşi bir doğası var. Ekolojik dengeye hiç dokunmamışlar. Bazı bölgelerinde hala vahşi hayvanlar cirit atıyor mesela. Herşey ziyaretçilerin sorumluluğunda. Onlar uyarılarını yapıyor ama dikkatli olmak size kalmış, sizi korunak zorunda değiller. Orayı gezerken kendimi paralel evrende geziyor gibi hissettim. Çok zevk aldım hiç ayrılmak istemedim. Hani başıma hiç kötü birşey gelmedi demiştim ya, orda gene çok şükür kötü birşey gelmedi ama çok korktuğum bir olay oldu. Kendimi kaybetmişim ben parktan çıkmaya hazırlanırken hava kararmaya başladı. Çıkışa ulaşmak bile 45 dakikalık araba yolu idi ve birden hava kararınca ben o yolu karanlıkta almak zorunda kaldım. Bu arada bir iki kez yolumu şaşırdım, göl kenarında yürüyen ve dinlenen bizon sürüsüne rastladım. Gölden yeni çıkmış bir bizonla gözgöze geldiğimiz anı asla unutamıyorum. Hem çok zevkli hem de korkutucu bir andı. Arabaya bir kafa atsa araba sarsılanilirdi ben de çok korkardım herhalde. Tabi hemen tabanları yağladım :) Sağolsun insanların da yardımı ile çıkışa kadar ulaşıp en yakın şehir olan Wyoming'deki Cody şehrine vardım. Hatta bunu anlatan bir YouTube videomu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:

Thank You Link

Tabiki seyahatlerimin hepsini tek başıma yapmadım ama çoğunu tek başına yaptım. Bu konudaki prensibim şöyle: Eğer illaki yalnız gitmek istemiyorsan o zaman çok bekleyebilirsin :) Eğer beklemek istemiyorsan, istediğin her yere yalnız gideceksin. Solo Traveler dediğimiz kişiler her zaman daha rahat seyahat ederler ve daha fazla mekan görme imkanları olur. Ben solo traveler olmaktan memnunum ama tabiki yanınızda kafa dengi seyyahlarla gezmenin de zevki ayrı. Hepsine açığım :) Yeter ki yeni yerleri keşfedelim.

Bu arada seyahatlerimin hepsi gezme - görme amaçlı değildi. Mesela Oklahoma'ya o zaman çalıştığım şirketim bir kurs için gönderdiği için gitmiştim. Bazı eyaletlere de arkadaş veya uzaktan akraba ve tanıdıkları ziyarete gittim. Açıkcası her fırsatı değerlendirdim.

Pilot Flying J Travel Centers

Seyahatlerimde en çok Pilot Flying J Travel Center'larda mola veriyorum. Daha çok tır şoförlerinin ve uzun seyahate çıkanların mola verdikleri mekanlar buraları. Yiyecekten, giyeceğe, dinlenme koltuklarından, duş kabinlerine herşeyi bulmak mümkün ve oldukça temiz yerler. Eğer sadece birkaç saat dinlenip, yola devam edecekseniz bir otele giriş yapmaktansa bu mola alanlarında dinlenmeniz daha akıllıca. $10 - $15'a temiz kişiye özel banyolarda duşunuzu alabilirsiniz. Çoğu şampuan ve temiz havlu sağlıyor. Yemeğinizi food court'da yiyip, kahvenizi içip, arabanızda uyuyabilirsiniz. Birçok gezginin veya tır şoförünün yaptığı gibi. Arabanızda uyurken bir camınızı azıcık açık bırakmayı unutmayın yoksa karbondioksitten zehirlenebilirsiniz. Kışın ısıtıcıyı, yazın havalandırmayı çalıştırabilirsiniz. Sabah da kahvaltınızı yapıp yola devam edersiniz.

50 tane eyalet, bir tane özel bölge (Başkent Washington DC), 5 adet insanlı ve içinda yaşam olan bölge (toprak, Puerto Rico da bunlardan biri ve en son ekleneni), 9 adet insansız ve/veya içinde düzenli yaşam olmayan toprak (ada) ve de 2 adet Amerika'nın kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri ama hala çözüme kavuşmamış toprak (ada) var.

Federal District

 District of Columbia (Washington DC)

Inhabited territories

- American Samoa
- Guam
- Northern Mariana Islands
- Puerto Rico
- US Virgin Islands

There are also 9 uninhabited territories. 

Aşağıda bütün eyaletlerin isimlerini eyalet bayrakları ve eyaletlere ait bilgilerin bulunduğu linklerle beraber verdim. Eyalet ismine tıklarsanız her eyaletle ilgili detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
 

Haberin Linki:

https://www.abdpost.com/butun-amerika-yi-karis-karis-geziyor/82287/

Cleaners Clean Your Shit!!! 

Have you ever wondered how it works in a cleaning business environment to have a cleaning job and make a living through this way? Let’s have a look at it and learn more so we can expand our perceptions towards this hard business.

DÜNYA 

06 Kasım 2021 - 01:06 

Dinle

A

Büyüt

A

Küçült

TAKİP ET

By Esra Oziskender, oziskender.esra@gmail.com, Social Media: @esraoziskender, YouTube; @hrlinkconsulting 

Cleaners Clean Your Shit!

I was assisting a very successful cleaning company located in Manhattan to find good, qualified cleaners as a Recruiter / Account Manager for almost 6-7 years, along my other recruitment duties and clients. 

I'd like to talk about particularly this sector in my this article because I found out that this is the most underlying / ignored sector ever in our daily lives.

I've also worked with several other cleaning companies to assist them to find cleaners throughout NYC yet particularily this one gave me more insight to learn more about the business and challenges because I was visiting their offices, attending their orientations and having conversations with their CEO all the time.

Once they hire the cleaners they were having orientations to talk about how their cleaning system works, what they can and can't do in the job, how to report their daily routine to the supervisors etc. And the orientation started always with this phrase by the CEO:

"People hire cleaners because they don't want to clean their own shit! If you don't want to clean people's shit, leave the room now because this job is not for you."

"The shit" that they were talking about was the browny shit literally we know in the toilets! What happens is when a cleaner starts a job, it's always a haven until it comes to the ugly side; They have to clean people's shit in the toilets! And it gets really nasty sometimes with a clogged toilet and / or with lots of unpleasant odor! (And view.) So, what happens is they leave the job stating that they can't take it, it's too unbearable! 

Some cleaners throw up right there, some scream and leave the premises and some just contine because they have to have this job, they have no better choice!!!

But of couse as you can imagine none of them likes cleaning the toilets! Would you like it? I don't think so. Nobody likes it but we want to live in a healthy and hygienically clean environment so we clean our toilets or we hire cleaners or housekeepers to clean them. 

If people can afford cleaners they hire them. Especially in a busy lifestyle cleaners are our right hands to keep our environment healthy. 

Of course toilets are not their main areas of work but that's when they face the reality of their work lives! Someone has to do it! And I guess if people would be little more careful about their body disposals the cleaners can enjoy their jobs more! And cleaning companies don't lose their workers.

The background of a cleaner is somehow similar: People who can't find better jobs! And people who like cleaning - No!! Not always! But at least they have the ability to feel okay with it. They are usually quiet people, most of them are new immigrants with limited or no English therefore this is the only job (or one of few) that they can find so they have to take it and do a good job so they can keep it. Another position that a non English speaker can find is a dishwasher position. Right now in the US there is no other job that you can find with no English. In all other jobs you have to have at least limited English. (There might be some exceptions of course, I am talking about in general terms.) 

Even in cleaning companies those days they require some English knowledge because the workers have to be able to understand their supervisors' comments and orders and they have to be able to report the emergencies.

Cleaning is not a job only for new immigrants; there are American born Americans doing those jobs as well. If they are uneducated and can't find other jobs for some reason, they stick in the cleaning business.

And there are a few people in the market even though they can find other jobs they still stay in the cleaning business because they like working independently and they like working flexible hours. Some people also do it because they have a dream to start up their own cleaning business later on and become a boss. 

 

Unless you have your own cleaning company; it's hard to make a good living in this business yet you can make okay money. You definelty can make a living with a cleaning job as long as you are okay cleaning people's toilets, right?

However housekeeping jobs are a little different than the cleaning jobs. Although you can have the similar job duties, you can become only one family's housekeeper and considered as an extended member of that family. In a cleaning job, most of the times they don't even know your name and who you are. 

You don't only clean the houses or apartments. You also clean workplaces. I know people work as a cleaner who clean residents in the day time and workplaces in tne evening time, after hours. 

Sometime in the past I was considering to become a partner of a cleaning company. For that reason for almost three months I went to the private houses in NJ with a cleaning company to observe the business and to see how they work. This was an amazing experience that I can never forget (later on I decided not to become a business partner.)

First of all they work systematically. They follow a system. They have a routine. And if the house or apt is big, they clean it with 3-5 cleaners at the same time so they can finish early.

In their routine: For example, they start pouring the cleaning liquids (those contain heavy chemicals) in the bathroom(s) and then putting laundry in the washing machines, then cleaning the kitchen, washing dishes, tiding up the rooms, vacuuming the floors, cleaning the bathrooms etc. 

The chemicals that they use in the bathrooms are so heavy and you have to breath them! Those days most companies go with the eco-friendly ones. But still they stink and you have to inhale them.

I remember once I had to throw myself to outside, to the garden in order to breath!!! The chemicals that we used in the bathroom went directly into my lungs! This was how I felt it. And I remember one Hispanic lady got cancer later on. Her friends told her that it happened due to her cleaning job.

One day two of us went to clean a mansion located somewhere in the forest in South New Jersey. OMG! It's huge and so elegant mansion. Some rooms had concepts. Here are some examples of the concepts of rooms: Harley Davidson room (as you can imagine everything in the room was about Harley Davidson), Christmas Room, Swarowski Room and Gift Wrapping room. 

The owner was a very famous Italian - American arthitect and he builded this mansion recently he said as we met with him after we were done with our jobs. He had 5 sport cars including a Ferrari and all the cars were parked on silk carpets. 

I told him that I liked his house very much. He said that he builded the house for his wife but the wife left him soon after to go with her plastic surgeon. The owner remained living in the mansion with his children and he had a girlfriend staying there time to time. 

He said to me: "Nothing is like what you see from outside." 

What I am trying to say is that there is no simple job. Every job is precious. Even in my this little cleaning experience, I've learned a lot. Cleaning job sometimes lead you to meet other people with different lifestyles and you learn and grow. 

And one day if you can manage to operate your own cleaning company you can make desent money. Your city sources will help you to support your business through loans or training, such as small business administrations in your city. 

In terms of cleaning as a career you can always promoto to become a supervisor or manager or even CEO of a cleaning company. 

If it's so hard to take it in people's residents and workplaces, I can't imagine how it's like in public cleaning! God bless you guys whomever cleans public toilets! Seriously, since we can't educate people enough yet, I hope that one day only robots will clean the toilets! And I hope karma will find those havenly cleaners to bless them. 

You clean after your dogs! So pick up your shit too guys! Just please clean your body disposals, don't leave it to the cleaners so they can enjoy their jobs more.

Happy cleaners will create a happy society! 

Haberin Linki: 

https://www.abdpost.com/cleaners-clean-your-shit/82858/