Featured Post

Yeşil Kart Bir Çözüm müdür?

YEŞİL KART BİR ÇÖZÜM MÜDÜR? Üniversite’de iken daha çok okey, tavla oynamak için öğrencilerin gittiği bir kahvehane vardı. Orada bir ark...

Thursday, April 19, 2012

OKUYUCULARDAN GELEN EMAILLER

OKUYUCULARDAN GELEN EMAILLER

-----Original Message-----
From: Z.
Sent: Tuesday, October 6, 2009 07:21 AM
To: esra@hrlinkconsulting.com, esra@bugun.com
Subject: bir soru, bir sorun

Sayin Esra Hanim merhabalar,

Ben Zeynep...Aslinda sizinle daha bugun tesadufen tanistim diyebilirim ve hemen yazmak istedim...Su an Turkiye'deyim ve bir kac hafta bile olmaz hatta belki haftaya NYC de olabilirim...Su an Turkiye'de olma nedenim NYC de temiz, pak bir is bulamamis olmam..Hep cafelerde coffee girl ya da cashier olarak calistim ama bir yerden sonra manevi tatmini mumkun olmuyor..Calismayi cok seven bir insanim, vucuden de goturebiliyorum ama dedigim gibi manevi bir tatmin duymuyorum..
Ben aslinda ingilizce ogretmeniydim ama esimin NYC de olmasi sonucunda istifa ettim..Green cardi ve social security numaram var..Yasal hic bir engelim yok ama bu is bulma konusunda urkuntu icindeyim ve su an temiz ve pak ya da almis oldugum tahsil dogrultusunda olmasa bile egitimli ve nitelikli bir insan olarak farkli bir amaca hizmet verebileyim istiyorum...
Ne yapmam gerektigini bilmiyorum..Bu anlamda esimle de cok problem yasadim cunku basvurdugumuz yerlerden cevap bile almadik..Yani ben bunun icin mi NYCdeyim der bir hal aldim...

Bana yardimci olabilir misiniz bilmiyorum, aslinda bu tazr bir beklentim de yok..Sanirim sadece icimdekileri hani orada bulunan bir kadin arkadasa anlatmak istedim...Anlayacaginizdan hic kuskum yok ve anlayisiniz icin cok tesekkurler...Saygilarimla.

Z.

_____________________________________________________


Sayin Esra Hanim; Oncelikle Merhaba demek istiyorum. Sizinle daha once de kisa bir yazismamiz olmustu yanlıs hatirlamiyorsam eger. Bilmiyorum hatirlayabilecekemisiniz. Yazinizi 2 kez dikkatlice okudum. Gercekten izlenimlerinizi ve istisare ettiginiz konulari gayet acik ve net olarak ifade etmissiniz. Cok hos bir makale olmus. Kendi adima size Tesekkur ediyorum. Bende eger izin verirseniz bir-iki konu eklemek istiyorum. Oncelikle resmi verilere dayanarak belirttiginiz TUIK tarafindan yayinlanan oran olan % 12.8 (Haziran 09 - Agustos 09) oraninin dogru olmadigina ve bu verinin belli bir takim kriterler haric tutarak hesaplandigina dikkatinizi cekmek istiyorum. Bu konuyu baska bir yazida ayrintili olarak aciklayabilirim. Veya siz de issizlik rakamlarinin ne sekilde hesaplandigi ile ilgili ufak bir arastirma yaparsaniz eger kendiniz de gorebilirsiniz. Ben bu oranin cok daha yuksek olduguna inaniyorum. Bu oran Turkiye sartlarinda % 15-16 hatta %17 nin uzerinde olabilir. Ayrica Amerikada yaprak kimildasa maalesef Avrupada ve bununla birlikte Turkiyede agaclar devriliyor. Ozellikle son krizde bu boyle olmustur. Size cok basit bir ornek vermem gerekirse benim calistigim firmanin satislari aylik olarak bir onceki yilin ayni ayina gore % 71 dusmustur. (Otomotiv sektorunde) Ayrica bir konuyu daha belirtmekte fayda goruyorum. Hem arkadas cevremde hem de is cevremde calismayan nitelikli issiz sayisi cok ama cok fazla. 8-10 senelik tecrubeye sahip muhendisler, 2-3 dil bilen Isletme mezunlari, ciddi niteliklere sahip baska meslek mensuplarina sahip kisiler su anda is aramaktalar. Ki buna ben de dahilim. Benim calistigim firma yukarida size belirttigim sekilde calisan personal sayisini (hem beyaz hem mavi yaka) toplam % 40 oraninda azaltmis ve ucretlerde kisintiya gitmistir. Otomotivdeki ciddi daralmanin sonucunda ben ve benim gibi calisanlar el sıkısarak 2009 basinda / ortasinda ayrilmislardir. Bu maalesef enerji, otomotiv ve diger sektorlerde bu sekilde gelismistir. Ayrica yazninizda bahsettiginiz her adim basi AVM lerin acilmasi, veya her sehre universitelerin acilmasini ben sahsen bir olumlu olay olarak degerlendireiyorum maalesef. Evet her buyuk sehre bir AVM aciliyor ama ortalama kesimin alisveris yapacak parasi yok, dikkat ediniz Turkiyede halkimizin %58 i tam orta direktir. Ortanin altinda olanlar % 25, en altta olanlar ise % 8 gibi bir orana sahiptir. Toplam orana baktiginizda nufusun % 91 i orta, dusuk ve alt gelir gurubuna sahiptir. Sizin bahsettiginiz AVM lerde alisveris yapan veya yapmaya giden kesim maalesef nufusun cok kucuk bir bolumudur (%9). Her sehre bir universite aciliyor ancak egitim verecek nitelikli ogretim elemani yok. Evet Mardinde de universitemiz var ancak Prof atanamiyor. Gelismislik gostergesinin acilan AVM veya universite sayisi ile dogru orantili olmadigini dusunuyorum. Bu tur kurumlarda alisveris yapabilecek nufusunuzu arttirdiginizda, veya nitelikli egitim verebileceginiz yetkin ogretim elemanlari sagladiginizda bu tur kurum veya magazlarin bir degeri olacagini ve ulkeye deger katacagini dusunuyorum. Turkiyenin yabanci calisanlar icin bir cennet oldugu gorusune ise tamamen katiliyorum. Burasi onlar icin bir cennet ve kendi ulkelerinde sahip olamayacaklari kadar guzel ve iyi sartlarda is bulabiliyorlar. Ve fakat ki maalesef Turkiye'nin topraklarinda yetismis kendi cocuklari is bulamiyorlar. Kariyer basamaklarindaki tirmanislari ise mutlaka yabanci bir calisanin gelisinden sonra kesiliyor. Bence bunun da dusunulmesi gereken bir konu olara ele alinmasi gerektigini belirtmek istiyorum Turkiye son 14 yilda 3 kriz atlatmis bir ulkedir. Siz de cok iyi hatirlarsiniz ki 1994 Tansu Ciller krizi, 2001 Bankacilik krizi, araya sıkısan bir Asya krizi ve sonra da 2008-2009 Reel sektor krizi yani Dunya Global Krizi. Bu ortamda maalesef Turkiyede calisan genc nufus mutlu degil. Mutlu olmayan calisan, verimli ve effektif degil. Bunu genc calisanlarin serzenislerinden anlayabiliyorsunuz. Bu kriz elbette bir gun bitecektir. Elbet reel sektor toparlanacak, istihdam artacakatir. Fakat ben hala USA nin ekonomik buyumesinin ve rekabetciliginin diger ulkelerden daha fazla artacagina inananlardanim. Amerika, gerek guvenlik ve gerekse ekonomik tedbirlerini alacak ve bunun tekrarinin olmamasi icin, kendi ekonomik cikarlarinin zarar gormemesi icin baska ulkeleri ezme pahasina kendi ic bunyesini, ekonomik yapisini guclendirerek bu krizden cikacaktir. Turkiye maalesef halen sicak paranin bol bol aktigi ve manipulatif hareketlerin devam ettigi bir ulke olmaktan cikamayacaktir. Ne siyasi irade ne de ekonomik irade bunu basarabilecek gucte degildir. Bugun Turkiyede yabanci yatirimlar durma noktasina gelmistir. Gelen yabanci yatirimlarin ise ciddi kar potansiyelleri elde ettikten sonra isgucu maliyetlerinin yuksekligi nedeni ile ulkeden hemen ayrildiklari bilinen bir gercektir. Daha hafta sonu yayinlanan bir yazida 1980 den bu yana odenilen dis borcun toplami 660 milyar dolar iken (660 milyar dolar dikkat ediniz lutfen. Milyar dolar !) 29 senede sadece 150 milyar dolar yatirim almisiz. Turkiye en borclu ulke siralamasinda 23. siradadir. Yatirim yok, istihdam yok, para girisi yok ancak ic ve dis borc var. Neyse bu cok uzun bir konu. Az da olsa bir fikir vermek acisindan payşlasmak istedim. Esra Hanim; Aslinda daha yazilmasi gereken cok sey var ancak baska konulari baska yazilara birakmamizin daha dogru olacagini dusunuyorum. Hem sizin de degerli vaktiniz fazla almak istemiyorum. Dedigim gibi yazinizi cok begendigim, ancak samimi olarak belli birtakim hususlari da sizinle paylasmak istedim. Dilerim ifade edebilmisimdir. Baska yazilarinizi da merakla ve heyecanla bekledigimi eklemek istiyorum. Ozellikle "Amerikadaki Turk" gozu ile oradaki is yasamini bizmle paylasmaniz, sıkıntıları, zorlukları ve firsatlari akici bir anlatim ve uslupla yazilarinza aktarmaniz beni cok sevindiriyor. Muhakkak devamini bekliyor olacagim. Calismalarinizda sonsuz basarilar. Saygilarimla, Sevgilerimle, Selamlarimla, Hoscakalin. Caglayan ATES. Istanbul / TURKIYE 23.11.2009 ________________________________________________ ----- Forwarded Message ---- From: Gonul Daglar To: esra@bugun.com Sent: Wed, April 21, 2010 1:03:28 PM Subject: Amiral Batti. Sevgili Esra hanim .Benimde Craig List te verdigim evimi kiralama ilanindan sonra yuklu bir cek geldi .Bende: (( karsiliksiz Allah bile insanogluna bir sey vermiyor .Ibadet istiyor en azindan ))diye dusunenlerdenim vede bir kac turkun oyununa gelecekken uyananlardan oldugum icin cek e hic itibar etmedim Bayani aradim gercekdende cok inandirici konusuyordu .Hatta arabasi icin park yerine de ihtiyaci oldugunu kendisi gelmeden arabasini gonderebilirm i diye de soruyordu;)): Bu arada da ben zaten evimi kiraya verdim .Ancak 2 ay sonra yine bir turk arkadasin basina boyle gelen bir ceki bozduracakken bankada bekletilip polis cagirilinca basinin derde girdigini ve olayi anlatana kadarda akla karayi sectigini duydum. .VERILMIS SADAKAM VARMIS deyip .bir daha buraya ev ilani vermekmi .Allah korusun .Zaten adi cesitli olaylardan dolayi saibeye cikmis bir ilan merkezinden herkezin haberi olsun diye bu yaziyi yazma luzumu hissettim . Saglicakla kalin .Gonul. _______________________________________ ------Original Message------ From: Tunçay Özkan To: Esra Oziskender Subject: Sent: Jan 12, 2010 1:54 PM Esra Hanım; Green Card gerçegini örnekleriyle o kadar güzel açıklamışsınız ki, isterim ki, ABD ye green card başvurusu ve vize başvurusu için müraca at edenler önce sizin bu yazınızı okusun hayallerinden uyansın,birçok dollar amerikanın kasasına gitmediği gibi insanlar realist bir şekilde düşünebilsinler... Selamlar...Lütfen yazılarınıza devam edin... Windows Live Hotmail: Arkadaşlarınız Facebook'taki güncellemelerinizi doğrudan Hotmail®'den görür. Sent via BlackBerry by AT&T ____________________________________________ ----- Forwarded Message ---- From: erdem cat To: hr.link@yahoo.com Sent: Tue, February 16, 2010 2:15:59 AM Subject: Baskadir bir turist Omer HIkayesi Adim Erdem, soyadim Cat. Istanbulda dogdum buyudum. Sehir cocuguyuz, kurnariz, zekiyiz. 99 Marmara Reklamcilik mezunuyum da ustune. Onunda ustune yabanci dilimiz yok, piyasa Ingilizce konusmazsa olmaz diyor, is yok diyor, is varsa da yukselme olmaz diyor. Eh durum boyle ya, kalbimizde de yatan bir gocmenlik durtusu, hayali, okyanusu gecmesi var ya. Var illeki, dedigim dedim caldigim zurna belkide ama geldik buralara. Abiler ve ablalar dinlendi defalarca, oglum git kendini kurtar dendi, yabanci dili olmaya, at, avrat, silah yok dendi, essek degiliz ya dinledik buyukler, cikti uzun ince ama dar bir yola, cukurlari olan, camurlari olan karanlik bir yola. Neyse yil 2000, uc aylik kira parasi ve uc aylik okul parasi ile gidik New York a. Okula basladik sifir ingilizce ile ama uc ayda ogrenilir mi bu illet, yok. Alti ayda? Yok. Bir bucuk sene hakkidir bence haksizin. Neyse dedik para limitli diye ya, uc ay sonra cep delik, cepken... Girdik bir turk abinin caycayli supermarketine, raflari doldurmaya, yerleri supurmeye, peynirleri kesmeye, aksam dokuzlardan bitmeyen sabahin yedilerine kadar saatine bes yirmibes yapilan gunleri saymaya, aglamaya inlemeye basladik. Ama okulada gitmek zorunlu, yoksa vizeni kaybedersin, kacak kalirsin dendi. Devam ettik. Uyudugum saatler gun basina dordu gecmez. Gunde dort saat uyumalisin ki, okula gidesin, ogrenesin, ise gidesin kirayai veresin, temizlik yapasin, imandan gelir ya, yemek piseresin kemiklerin sayilmasin. Uzar gider liste boyle. Baktim uzamiyorum, kisaliyorum, gozlerim alti karanlik, ayaklarimin alti sis, dislerim kiriliyor, ufalaniyor gunler gectikca, gunler gectikce saclarim sereliyor, gunler gectikce agliyorum kana kana, agliyorum ana, baba. Duyan yok, isiten yok. Daraldik, bunaldik ve baska bir turk abimizi dinledik, hali firmasi vardi aldi bizi ise, gel seni Atlantaya goturek dedi, seversin oralari. Sevdik, calistik, haftada 115 saat, 120 saat calistik, hali tasidik, tas tasidik. Gel sen gor firmanin ortagi Mehmet Ozbay ciktik, bilemedik kim oldugunu, bilemedik kurt mafya babasi oldugunu, katil oldugunu, susurlukta kimliginin karistigini. Bilemedik bizi uc ayligina buraya getiripte sonra sepetleme planlari yaptiklarini bilemedik. Uc sonra valizlerimle sokaktayim, sehrin ortasindayim, otobus duragindayim ve kacagim, kimlik, telefon yok, araba ehliyet yok, cepte bes dolar var ve gece gecer sokakta, karin guruldar. Cevirdigim iki numaradan biri cevap verir ve iki turk ogrencisi gelirler alirlar beni sokaktan, koyarlar evlerine. Bos olan tek yer vardir o da laundry odasidir, cami yoktur, sedece boylu boyuna uzanirsin, saga sola donemezsin, duvardir her tarafi, tabut gibi dar ve karanliktir, nefes alamazsin, kemiklerin sizlar sabahleyin. Alti ay boyle surer. Vakit olmus calisma iznim olmadan masa altinda bit yunanlinin lokantasinda is bulurum aksam besten sabah bese kadar calisirim, tecrubesiz, restoran inglizcesi bir farklidir, ispanyolca konusman sarttir, cunku resroranlar meksikali iscilerin tekelindedir, ahcisi, komisi her bir seyi, bulasikcisi. Ingilizce konusmaz onlar, sen ispanyolca konusmak zorundasin onlar, vakit gecer ispanyolcada ogrenerim, mudurluk teklifleride alirim ama geri teperim, cunku calisma iznim yoktur halen, vatani gorememisimdir halen. Yahudiden teklif gelir bu sefer onun lokantasina gider masa altindan garsonluk yapariz, iki yil daha gecer. Toplam olmustur sana alti yil, evleniriz bir sekilde, izin aliriz calismaya. Guzel, luks ve pahali restoranlarda is kapariz, ama turkiyedeki dertler patlak verir. Eve demir lazimdir, eve soba lazimdir, ablaya avukat lazimdir bosanmak icin, babaya ilac lazimdir. Yapariz ne gerekirse, aile onemlidir bizim icin. Gun gelir baba ameliyat olur, gun gelir baba vefat eder, gun gelir anne ameliyat olur, gun gelir dui(ickili araba kullanmaktan ceza almak) aliriz, kirbac eksilmez olur sirtimizdan belimizi kirarcasina, gun gelir bosaniriz. Birde bakmisim sehrin en pahali lokantasinda calisiyorum, politikacilara, aktorlere, mankenlere, milyonerlere servis veriyorum, gecesi kisi basina 250-300 dolara gelen mekanlarda calisiyorum, dort ayri restoranda calisiyorum. Saraptan, ickiden, yemekten, isletmecilikten anliyorum, guzel para kazaniyorum, gecmis on seneye bakiyorum. Bakiyorum, ingilizcem var ispanyolcam var, arabam, evim var, param var. Ama sonunda cok iyi bir garsonum, ne olursan ol yinede bir garsonsun. Bir de bakiyorum hakkimda sinir edilme karari alinmis yine avukatlara gidiyor paralar saciyorum. Kalipta buralarda daha iyi garson olmak icin. Duruyorum dusunuyorum bir sise daha aciyorum ustune vur dibine diyorum, kalk geri don diyorum, ben kalkmisim Caddebostandan gelmisim, okul bitirmisim, sosyeteyle takilmisim, radyo programlari yapip, resim yarismalarinda birinci gelmisim bir zamanlar benim Istanbulumda, kalk don diyorum kendi kendime ama birakmasida zor oluyor aliskanliklari tipki tuten sigaram gibi. Saygilarimla, _____________________________________________________________ ----- Forwarded Message ---- From: Tunçay Özkan To: Esra Oziskender Sent: Tue, January 12, 2010 1:54:11 PM Subject: Esra Hanım; Green Card gerçegini örnekleriyle o kadar güzel açıklamışsınız ki, isterim ki, ABD ye green card başvurusu ve vize başvurusu için müraca at edenler önce sizin bu yazınızı okusun hayallerinden uyansın,birçok dollar amerikanın kasasına gitmediği gibi insanlar realist bir şekilde düşünebilsinler... Selamlar...Lütfen yazılarınıza devam edin... _______________________________________________________________ ----- Forwarded Message ---- From: Ufuk Sepin_Curtis To: HRLink Consulting Sent: Thu, February 4, 2010 12:02:54 PM Subject: RE: Yeni Yazim: YESIL KART KARIYERINIZ ICIN BIR COZUM MUDUR? Cok dogru ve guzel bir yazi… Iyi demissin. Insanlar Amerika lafini duyunca, sanki buraya yerlesince birden zengin gibi oluyorsun, hayatinin duzeyi yukseliveriyor falan saniyorlar. Hani davulun sesi uzaktan hos gelir derler ya, hah oyle iste … Naber? Nasilsin? Umarim keyifler yerindedir. Kendine iyi bak. Sevgiler Ufuk Sepin-Curtis ___________________________________________________ ----- Forwarded Message ---- From: Sibel Karakus To: HRLink Consulting Sent: Sat, January 30, 2010 10:23:52 PM Subject: Re: Yeni Yazim: YESIL KART KARIYERINIZ ICIN BIR COZUM MUDUR? Esracim, agzina saglik..daha once bir emekli muhendis bana fikir sormak icin yazmisti, kendisine green kart cikmisti, ben de oturup bir canlandirma yaptim, geri yazmistim.. yazdiklarimi printerdan basip evine goturmus ve ailesine okumus, gercekleri duyunca cok sasirmislardi.. ne guzel yazmissin..millet herkese nasip olmaz, bak bize green card cikti deyip Amerikaya gelip sefil olup depresyona giriyor..Amerika o eski Amerika degil ki, isler cok azaldi sahiden.. sevgiyle, Sibel _______________________________________________________ ----- Forwarded Message ---- From: sedem yener To: esra@bugun.com Sent: Wed, January 13, 2010 2:15:23 PM Subject: yaziniz Hakkinda Esra Hanim merhaba, sizin SD-turk'e yolladiginiz link ile yazinizi okudum. cok begendim. Gercektende Amerika sevdasi ile ne cikarsa bahtima deyip gelmeye calisanlari bende gordum. Belki bu sevda icinde onlarin icersine kendimi de almam gerekiyor ama benim durumum biraz farkli. Ben ise ilk doktora egitimi bitirip oyle is aramayi planlayarak Amerikaya gelen biri idim. Su anda Doktoramin tez asamasina geldim ama maalesef is aramaktan kesinlikle vazgectim. cunku amerikada yasayan ve calisan arkadaslarimi gordum. Arti amerikadaki hayati gordum ve benim eski Turkiye'deki yasamamim ile karsilastirdim. Sizinde dediginiz gibi kesinlikle buyuk ucurumlar var. Bu yuzden doktoramin sonunda Turkiye'ye kesin donus karari aldim. SEDEM YENER ___________________________________________________ ---------------------------------------------------------------------------------------------------- Esra Oziskender Founder / Managing Director HRLink Consulting, Inc. Office: (845) 675-7853 Fax: (845) 675-7854 www.hrlinkconsulting.com esra@hrlinkconsulting.com http://www.youtube.com/watch?v=MXxHyDJBDb4 http://www.youtube.com/watch?v=GUXtDcliuHU http://www.turkofamerica.com/index.php?option=com_content&task=view&id=443&Itemid=172 http://www.turkishny.com/en/authors/esra-oziskender/6158-en-cok-artis-gosteren-10-evden-calisilmasi-mumkun-isler.html http://www.tadf.org/kariyer.html _________________________________________________________ Oguzhan Alay January 13 at 12:30am Merhabalar, Bugun.com'u ilk defa sizin sayenizde ziyaret ettim ve siteyi oncelikle icerik ve design olarak oldukca begendigimi belirteyim en basta.. Sizin yazinizi okuyunca da orneklemelerinizin hic de yabancisi olmadigimi soylemeliyim..Hatta bu konu ile ilgili Amerika'daki kendi hayatimdan birebir kesitler ve cevremdeki gozlemlerimi aktaracagim bir yaziyi da hazirliyordum bugunlerde e iyi denk geldi.. "UZAK CEPHELERIN GICIRTILARI" baslikli yazi dizimde ayni sizin orneklemelerinizde oldugu gibi,Turkiye'de cok iyi bir konumda ve ortamda iken, lottery ile gocmenlik hakki kazanarak,3.5 aylik bir bebek ile Amerika'ya gocmus Alay ailesinin bazen komik,bazen dramatik ama %100 Made in USA yapimi bir belgeselini paylasacagim insanlarla yakinda..(TURKSpedia'da kendi blogumda) Ilk yllarda gecici olarak dusundugum Pizza Delivery isi ile nasil yillarca calistigimi,nasil mutlu oldugumu,nasil guzel kazandigimi,duzenimi nasil kolayca kurdugumu ve sonrasinda hic alakasiz bir sekilde nasil travel sektorune gecip,ucak biletleri ile insanlari ucarabildigimizi, 8 yil ara verdigim ama back groundunda muthis basarilarla dolu bir halk oyunlari kariyerimi,Amerika'da sifirdan baslatarak 11 yildir nasil devam ettirdigimi,neler kazanilip,neler kaybedildigini hayatin icinden orneklemelerle anlatacagim. Iste sizin yazinizda verdiginiz orneklemelerin yuzlercesine de sahit oldugum icin, bu yazdiklarimi siz de hatta isim vererek paylasabilirseniz,daha genis kitlelere ulastirma sansimizda, karsilikli olarak corbada tuzumuz olur diye dusunuyorum.. Insanlar Amerika'yi hala hayaller ulkesi olarak goruyorlar ve gerceklerle duslerin ayri ayri yasadigini, bu ulkede basarili olmak icin oncelikle kararli ve biraz da iyimser, hani deyim yerindeyse Pollyannacilik ruhu tasimasi gerektigini bilemiyorlar..Bu anlayis olmazsa hayalerin toz olup gidebilecegini anlayamiyorlar... Networku genis insanlar olarak belki sizin gbi,benim gibi ve bizler gibi Turkler, topluma kaynak yaratmada ister istemez oncu oluyoruz.. Ornegin hic dusunmezken yazilar yazmaya basladim,hic dusunmezken su anda web olayina merak sardim,hic dusunmezken,gonullu olarak festivallerimiz icin flyerlar yaparken graphic designerliga merak sardim ve sizin yazinizi okurken de ,Esra Oziskender de guzel orneklemelerle bu topluma faydali bir kisilik diye ve de tebrik duygularim ile size de yazmaya merak sardim simdi..:)) Saka bir yana yaziniz gayet guzel,bilgilendirici ve oz olarak insanlara kaynak olabilecek nitelikte..Linklerinizi duyuracagim,linkler verecegim yazilariniz, br sakincasi yoktur degl mi?.. Selam ve sevgiler...

_____________________________________


-----Original Message-----
From: Volkan
Sent: Friday, May 7, 2010 02:21 AM
To: esra@hrlinkconsulting.com
Subject: Re: Yeni yazim: Iyi Bir Ozgecmis (Resume, CV) Nasil Olmali?

Merhaba Esra Hanim,
Guzel bir yazi olmus tesekkurler paylastiginiz icin.
3 sonra MBA pgoramini bitiriyorum dolayisiyla yavas yavas is ilanlarina basvurular ve yazismalar baslattim.

Amerika'da is dunyasini fazla tecrube etme firsatim olmadiginda aklima takilan bir soruya cevap vermenizi rica ediyorum.

Simdi bir firmanin ust duzey yoneticisine hitap ederken gerek sozlu gerekse yazili olarak "Mr. Smith" "You" veya "David" seklinde veya isimiyle hitap etmek mi lazim yoksa Turkiye'den aldigimiz is kulturu gibi "Ahmet Bey, "Esra Hanim", "Siz" seklinde resmi bir tutum mu segilemek lazim. Ornegin is gorusmleri icin maillestigimiz birisine resmi bir sekilde yaklasinca (hitap olarak) birebir gorusmede elini sikarken yine Mr.Smith mi dicez yoksa ilk ismini mi kullanacaz,

Mesela ben Turkiye'de calisirken sirket icinde calisan bir Satis Muduru (Amerika egitimli ve tecrubeli) sirketin Genel Muduru'ne sen, Ahmet seklinde hitap ediyordu ki Turkiye sartlarinda yadirganacak bir durumdu.

Tesekkurler
Volkan

No comments:

Post a Comment