Mete Taşın: Opera'da da Irkçılık Var; İtalyanlar ve...
Mete Taşın, Opera ve Klasik performanslarıyla dünya çapında, izleyicileri heyecanlandıran, klasik olarak eğitilmiş bir Tenordur. İzmir’lidir. Dokuz Eylül Devlet Konservatuarı’nda eğitimine başlamış ve İstanbul Devlet Konservatuarı’ndan mezun olmuş, ilk yüksek lisansını Brooklyn, New York’ta, ikinci yüksek lisansını Barselona, İspanya’da tamamlamıştır. Kısa biyografisi söyleşimizin sonundadır. Mete’nin sahne hakimiyeti, sıcak kişiliği ve güçlü sesi, asla unutamayacağınız bir performansa dönüşür.
Esra Öziskender'in Röportajı.
Esra Öziskender: Mete nasıl bir ailede büyüdün? Bize biraz çocukluğundan bahseder misin?
Mete Taşın: Almanya doğumluyum. Ben 3 yaşındayken ailem anavatan İzmir’e kesin dönüş yaptı. Gurbetçi mantığını atmamız çok kolay olmadı. Babam Almanya’daki Türk okullarında eğitmendi. Yani devlet memuru rütbesiyle Almanya’ya gitmişti.
Gayet mütevazı bir ailenin evladı olarak, maddi olanakları yettiği ölçüde tüm spor, dans, müzik eğitimi isteklerime cevap vermiş, 3. çocuk olarak ve biraz da 3. çocuk için geç kalınmış (kaza yani) bir ailede büyüdüm. Annem ve babamın yaşları her zaman yaşıtlarımın büyükbaba ve büyükanne yaşlarındaydı. O zamanlar bu durum beni üzmüş olsa da, o dönem aldığım görgü ve eğitimin faydasını görüyorum.
(Foto: Esra Öziskender ve Mete Taşın arkadaşları ile.)
Bu fotoğraf sevgili Mete ile ilk tanışmamızın fotoğrafıdır. En sağda Eskimo gibi giyinmiş olan benim. Mete de en solda kameraya sırtı dönük olan. Tarih: 6 Şubat 2011. Çok soğuk bir New York kış günlerinden biriydi. Long Island'da ortak arkadaşımız Serhat Devecioğlu'nun evinin bahçesinde ateş yakarak yaptığımız bir kış partisiydi. Kulakları çınlasın sevgili Serhat arkadaşımız daha sonra Türkiye'ye kesin dönüş yaptı.
Esra Öziskender: Almanya'da doğmuşsun, Türkiye'de büyümüşsün, şimdi yetişkin yıllarında Amerika'dasın. Bu üç kültürün etkileri sende nasıl oldu?
Mete Taşın: Aslen İzmirliyiz. Almanya'nın ailemin hayatına girmesi ailemin vizyonunun gelişmesine sebep olmuş. Çevremdeki birçok kişiye nazaran çok daha şanslı büyüdüm. Bahsettiğim maddi olanaklar değil, tamamen hayata bakış açısı ve isteklerimin engellenmemesi. Her zaman sanat ve spora karşı aşırı eğilimliydim ve çok büyük destek gördüm. Bu yüzden Türkiye'ye sığmakta çok zorlandım ve gözümü Amerika'da açtım. Bir dönem İspanya'da yaşadım. Bu yüzden aldığım eğitim, deneyimler ve sahip olduğum kültür sonucu her ortama kolay uyum sağlayabileceğimi biliyorum.
(Foto: Mete annesi Sermin Hanım'la, Amerika'ya ziyarete geldiğinde.)
Esra Öziskender: Tam olarak ne zaman Opera Sanatçısı olmaya karar verdin? Senin için dönüm noktası neydi?
Mete Taşın: Her zaman müzik, dans ve spor yaşamımdaydı. Derslerden geçer not almam benim için yeterliydi. Çocukken ailemle İzmir'deki Elhambra sahnesine yani operaya gittik. O zaman yaşadığım duygu çok bambaşka birşeydi ve bu şekilde şarkı söyleyebileceğimi biliyordum. Şan dersi almak istedim lakin yaşımın küçük olmasından dolayı piyano derslerine başladım. 14 yaşına geldiğimde de şan dersleri almaya başladım ve tek amacım bu konuda uzmanlaşmak olmuştu.
Esra Öziskender: Neden hiç yeni opera oyunları yazılmıyor? Ya da yazılıyor ama biz mi bilmiyoruz?
Mete Taşın: İnsanların eğlence anlayışları da değişiyor. Opera bitti yada bitecek demiyorum lakin eski popülerliğini yitirdi.
Esra Öziskender: Elinde her türlü imkan olsa mesleğinle ilgili ulaşmak istediğin hedef nedir?
Mete Taşın: Şu andaki hayat gayem, sakin ve huzurlu bir şekilde kariyerime devam etmek. İstediğim hayatı yaşıyorum şu an, sadece ünlü değilim. Bu soruya yanıt "ün" olurdu sanırım.
(Foto: Dublin, İrlanda'da küçük hayranı Faye ile.)
(Foto: Kenan Arun ve Mete Taşın)
Esra Öziskender: Mete, ben operayı çok severim. İçinde herşey var. Müzik, dans, tiyatro, mimik, şarkı. Ama bir konuda bana açıklama getirirsen çok sevinirim: Neden operacıların söylediği şarkıların sözleri hiç anlaşılmaz?
Mete Taşın: Opera, İtalyan kaynaklı olup sonrasında Almanya ve Fransa'ya oradan İngiltere'ye dağılmış. Tabiki Atatürk devrimleriyle birlikte 1930'larda Türkiye'ye gelmiş. Osmanlı'yı da unutmamak gerekir. Osmanlı, İtalyan ve Alman operalarına ilham kaynağı olmuş, zaman zaman padişahlar büyük bestecilerden opera siparişi vermişler, 1700'lerden itibaren ünlü operalar İstanbul ve İzmir başta olmak üzere çok sayıda turneler düzenlemişlerdir, lakin bunların hiçbiri Osmanlıca veya Türkçe değildir. 1916'da ilk Türkçe opera bestelenmiştir.
Biraz tarih dersinden sonra, çoğu operanın anlaşılamama sebebine gelirsek, en önemlisi kötü şarkıcı :) şaka bir yana opera tekniği (bu çok detaylı bir konu - özetlemeye çalışayım); insan sesinin en üst potansiyelde kullanılabilmesi için yapması gereken tekniksel kriterler var. Ağız açıklığı ve nefes desteği bunların en başında. Özellikle tiz seslerde temiz konuşmanız mümkün değil - insan doğasına aykırı yada opera şarkıcılığına bir de bunun sağlık kısmı var. Türkçe'de ses teli dediğimiz şey aslında ses kası - kas yani. Yanlış kullanım, kasın ömrünün çabuk tükenmesine ve dönüşü olmayan kayıplara sebep verebilir. Önceliğimiz güzel ve doğru (sağlıklı) şarkı söylemek olduğu için bazı şeylerden feragat etmemiz gerekiyor. Bu da tiz seslerde anlaşılabilirliği azaltmak oluyor maalesef.
Bir de opera, yapısı gereği, yüksek sesle söylenen ve kelimeleri uzatılan bir tür. Biz hiçbir zaman "Seeennniiiii Seeeevviiiiyyooorruuumm" demiyoruz günlük konuşmada. Bu yüzden ilk etapta, opera cümle yapısını anlayamamak çok doğal. Dinledikçe anlıyor ve aşık oluyorsunuz.
Esra Öziskender: Hergün pratik yapıyor musun?
Mete Taşın: Evet hergün pratik yapıyorum kondisyonu tutmak adına. Eğer bir projede yer aldıysam, günlük çalışmam 8-10 saati bulabiliyor. Bu sürecin şarkı söyleme kısmı 2 saati bulabiliyor. Benim seviyedeki kişilerin akıllı çalışmaları yeterli - gereksiz yere ses kasını yormaya gerek yok.
Esra Öziskender: Opera sanatçısı olarak evrensel bir müzik yapıyorsun. Opera müziği dünyanın her yerinde aynı söyleniyor. Bu bağlamda dünya ile entegre olabildiğini düşünüyor musun? Yani Cezayirli bir opera sanatçısı ile de aynı dili konuşabildiğini, aynı sorunları yaşadığını düşünüyor musun?
Mete Taşın: Kesinlikle evet. Geldiğimiz kültürlerin, dilin, ırkın bir önemi olmadığını sanat ortamında çok daha iyi görüyorsunuz. Lakin sanat ortamında da ırkçılık hakim. Örneğin; Anadili hatta kendisi İtalyan olmayan birinin İtalyan operalarında başarı sağlayabilmesi için rakiplerine nazaran çok daha fazla emek vermesi ve çelik gibi sinirlere sahip olması gerekli.
Esra Öziskender: Opera hocalığı yapıyor musun? Bunu üniversitede yapmayı yani üniversitede kariyer yapmayı hiç düşündün mü?
Mete Taşın: Opera hocalığı yapıyorum lakin benim asıl vizyonum ses ve nefes hocalığı. Verdiğim teknikle istediğini söyleyebilme şansına sahip oluyorsun. Çıkış noktam tabiki opera çünkü opera sanatçısı, sesinin tüm kapasitesini kullanabilen kişidir. Opera bir stildir ve stil gereği çok çalışma gerektirir. Opera tekniğini ucundan kıyısından alan birisi, diğer stilleri yani mesela pop gibi çok rahat söyler.
Bir dönem, Stanford üniversitesinde eğitmenlik yapma şansım oldu lakin yaşamımın bu döneminde üniversite kariyeri düşünmüyorum belki bir 15-20 sene sonra olabilir. Belli olmaz :)
Esra Öziskender: Opera sanatçılığı haricinde başka ne işler yapıyorsun?
Mete Taşın: Piano & Şan dersleri. Ses terapisi.
Ayrıca Reiki Master'ıyım ve masaj terapistiyim. Lakin bunlardan para kazanmıyorum.
Esra Öziskender: Opera sanatçısı olmak isteyenlere neler önerirsin?
Mete Taşın: Good luck! LOL
Esra Öziskender: Erkek opera sanatçısı olarak kaç tane ses tonu var ve sen hangisisin?
Mete Taşın: Ana kategorilerde 3 tane. En kalın erkek sesi "Bas", orta kalınlıktaki "Bariton". En ince ve En sevileni Tenor. Tüm ünlü erkek opera sanatçıları tenordur. Ben de Tenor'um. Bunlar da kendi içlerinde ayrılıyorlar. Operada söyleyeceği karaktere en uygun hangisi ise ona göre seçiliyor.
Esra Öziskender: Dünyada opera anlamında en başarılı, en gelişmiş ülke hangisi?
Mete Taşın: Bu, dönemden döneme değişiklik göstermiş bir durum. Her zaman İtalya deriz ama artık değil. Büyük ülkelerin, büyük opera sahneleri var lakin içi boş. Sadece opera sanatından para kazanıyorum ve çok rahatım diyenlerin sayısı çok az dünyada. Sanıyorum Avrupa'da Almanya başı çekiyor diyebilirim.
Esra Öziskender: Halka operayı sevdirmek için girişimlerin oldu mu?
Mete Taşın: Evet, halen daha oluyor. Halka direk ulaşabildiğim alanlar sokak festivalleri oluyor. Çoğu zaman para almadan yaptığım bu konserlerden aldığım geri dönüşlerin bedeli hiçbirşeyle ölçülemez.
Esra Öziskender: Ben ilk defa San Francisco'da Opera'da Hayalet'i izlediğimde büyülenmiştim. Ama o bir opera değil, Broadway Show'du. Böyle bir oyunda oynamak ister misin? Ya da tecrüben var mı?
Mete Taşın: Müzikli tiyatro stiline giriyor bahsettiğin. Opera tekniğine ve stiline en yakın olan bir stil. Benim ilgilimi çekmiyor maalesef.
Esra Öziskender: Bu işte para var mı? (Gülüşmeler.)
Mete Taşın: Bana da var dediler ama arıyorum halen lol. Herşeyin bir bedeli ve karşılığı var illaki. İlk etapta maddi ve manevi olarak çok bedel ödedim. Şimdi hasat zamanı :)
Ekli fotoğrafın açıklaması Mete'den:
2018 Arts for Aids by Alliance'ın düzenlediği ve San Francisco sosyetesinin katıldığı (yaklaşık 5000 kişi) yardım gecesinde konser yaptım. Bu yardım gecesinde açık artırma şeklinde ünlü sanatçıların heykelleri, resimleri ve fotoğrafları satılıyor. Yıllardır yapılan bu yardım gecesinde ilk ve tek sahne almış opera sanatçısıyım.
Esra Öziskender: Bu pandemi döneminde nasıl derslerine devam ediyorsun?
Mete Taşın: Piyano ve şan derslerine devam. Bu durum her ne kadar kötü de olsa, benim ders verme durumumu uluslararası yaptı. Ben bu pandemi öncesi online ders veriyordum lakin öğrenci sayım azdı. Şimdi herşey online oldu ve uzun bir süre de böyle gidecek gibi görünüyor. Şimdilik benim çalışma alanıma çok etkisi olmadı.
Esra Öziskender: İskoçya'daki doktoradan neden vazgeçtin?
Mete Taşın: Ben İspanya'ya ikinci master için ve asıl olarak Montserrat Caballe ile çalışmak için San Francisco'daki düzenimi dağıtarak gittim. Avrupa'da çok güzel projelerde yer aldım ve çok mutluydum lakin Avrupa'da Türk olmanın ne kadar zor olduğunu gördüm ve opera sanatının da eskisi kadar popüler olmadığını gördüm ve buna dayalı olarak maddesel kaygılarım oluşmaya başlamıştı. O dönem yeşil kartımın olması ve benim uzun süreli olarak Amerika dışında kalıyor olmam, göçmenlik ofisi tarafından pek hoş karşılanmadı. Göçmenlik ofisiyle işlerin daha bozulmaması, Avrupa'da Türk olmak, maddi kaygılar ve İngiltere'de yaşamak için sil baştan göçmenlikle uğraşma durumu çok cazip gelmedi. Bu nedenlerden dolayı döndüm ve en doğrusunu yaptığıma inanıyorum.
Esra Öziskender: Operayı anlayıp, öğrenip, iyi bir opera dinleyicisi olmak isteyenlere neler önerirsin?
Mete Taşın: Mutlaka gösterimde olan operaların konusunu araştırsınlar ve biraz YouTube'dan dinlesinler. Sinemaya gitmek gibi bir durum. Vizyonda 20 film oluyor lakin sizin ilginizi sadece bir tanesi çekiyor.
Esra Öziskender: Eğer opera sanatçısı olmasaydın ne olmak isterdin?
Mete Taşın: Mimariye karşı çok ilgiliyim lakin son dönem uluslararası ekonomi ve yatırım üzerine karşı ilgim çok büyük. Bunlardan biri olurdu sanırım.
Esra Öziskender: Sanatçı Cher'in evinde bir konser vermişsin, bize biraz bundan bahseder misin?
Mete Taşın: Los Angeles'tan telefonla arandım birgün. Arayan kişi, evine davet aldığım kişinin asistanıydı. Şimdiye kadar hiç karşılaşmadığım profesyonellikte, söylediğim şarkı listesi ve sırası, giyeceğim kıyafete kadar özen gösterdiler. Özel uçakla San Francisco'dan uçtum ve eve vardığımda, telefonları kasaya kitledik. Muhteşem bir konserdi. Büyük bir sanatçı tarafından takdir edilmek beni çok gururlandırdı. Sonrasında o çevreden bir çok davet aldım ve halen daha konserler yapıyorum.
Esra Öziskender: Mete, bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim ve hayallerine ulaşmanı dilerim.
Mete Taşın: Ben teşekkür ederim Esra'cığım. Sevgiler.
METE TAŞIN
Mete Taşın, Opera ve Klasik performanslarıyla dünya çapında izleyicileri heyecanlandıran, klasik olarak eğitilmiş bir Tenordur.
Aslen İzmir'li olan sanatçı, Dokuz Eylül Devlet Konservatuvarı'ında eğitimine başlamış ve İstanbul Devlet Kpnservatuvarı'ndan mezun olmuş, Türkiye'nin en önemli ve Avrupa'nın önde gelen eğitmeni Prof. Güzin Gürel'in öğrencisi olmuştur.
İlk Yüksek lisans eğitimini Brooklyn College'da yapmış, sonrası San Francisco bölgesinde operalarda rol almış ve bir dönem Stanford Üniversitesinde şan eğitimi vermiştir. 2014 yılında Barselona, İspanya'ya yerleşen ve ikinci yüksek lisansını Conservatori del Liceu'da tamamlayan sanatçı, efsanevi Soprano Montserrat Caballé ile çalışma fırsatı yakalamış ve Madam Caballé, Mete için "Eşi benzeri olmayan bir ses" demiştir.
Barcelona Young Artist Programına kabul edilmiş, Bizet'in Carmen (Don Jose), Donizetti'nin Lucia di Lammermoor (Edgardo - Arturo), Verdi'nin La Traviata (Alfredo - Gaston), Gounod's Romeo et Juliette (Tybalt) ve Massenet'in Manon'unda (Guillot) bir rollerini İspanya'da birçok sahnede, New York'taki Carnegie Hall'da, Minnesota DuLuth festivali, Verismo Opera, Opera San Jose gibi bir çok önemli sahnelerde roller seslendirmiştir.
Mete, Dünyanın sayılı konser salonlarında sayısız konserler yapmış ve kariyerine hızla devam etmekte genç bir sanatçı kendisi.
Mete'nin sahne hakimiyeti, sıcak kişiliği ve güçlü sesi, asla unutamayacağınız bir performansa dönüşür.
Kendisine web sitesi aracılığı ile ulaşabilirsiniz
www.metetasin.com
(Foto: Mete Taşın ve Paschal O Reilly)
Fotoğrafın açıklaması Mete'den:
2018'i 2019'a bağlayan gece Monaco yat klübünde gecenin açılışını yaptım ve ertesi gün Hotel de Paris'te konser verdim. Dünyanın en zenginlerinin bulunduğu bu gece çok başarılı geçti ve sonrasında İrlanda başta olmak üzerinde Avrupa'da bir çok düğünde ve etkinlikte sahne aldım.
Mete ve Paschal'ın muhteşem evleri.
Mete Taşın, San Francisco'da yaşıyor.
(Foto: Esra Öziskender, 2007, Nyack, New York)
Esra Öziskender
ABDPost.com
HRLink Consulting, Inc
oziskender.esra@gmail.com
Gazeteci, Sosyal Medya Danışmanı, İnsan Kaynakları ve Eleman Bulma Uzmanı, Kariyer Koçu. İş ve eleman arayışı, kariyer koçluğu, reklam, sosyal medya, haber konularında bana ulaşabilirsiniz.
Tüm haber, makale ve röportajlarıma bloğumdan ulaşabilirsiniz:
Blog: @hrlinkmakaleler.blogspot.com
Facebook: @HRLinkConsultingInc
Instagram: @esraoziskender, @hrlinkconsulting
LinkedIn: @hrlinkconsulting123
Twitter: @HRLinkConsultin
Web sitesi:
https://hrlinkconsulting.wixsite.com/hrlink
No comments:
Post a Comment