Günay Menekşe: Biz de Pilavlık Pirinçler Gibiyiz
Ankara’lı. Dünyayı masallar değiştirecek diyen Günay Menekşe, bir yandan şair ve öykücü, öte yandan ise bilgisayar mühendisi ve uluslararası bir kurumda bilgi sistemleri denetçisi. Önceleri çocuklara masallar anlatarak alternatif eğitim yöntemleri geliştirerek yazma hayatına adım atan Günay, biraz da büyüklere seslenmek isteyerek 2018 yılında Aşk Yolunda Masallar isimli ilk kitabını yayımladı. Ardından da 2020 Mayıs ayında ikinci kitabı olan Sarvan, Kaşif ve Usta Süvari yayınlandı. EÖ
Esra Öziskender'in röportajı.
Günay'cığım, bloğunda okudum; neden pilavlık pirinçler gibiyiz? Nerden geldi bu söz aklına?
Annem söylemişti yıllar önce pilav pişirdiği bir sıra ben kıyıdan izlerken, "Her pirinç aynı miktar suyu taşımaz, kimi pirince bire iki oranında su koyarsın, kimisine bire bir buçuk. Denemeden bilemezsin ne kadar alacağını, az ile dene, gözlemle, bir sonrakine taşıdığı kadar koyarsın."
Biz de pilavlik pirinçler gibiyiz değil mi? Bir söz ile, bir yaşanmışlık ile kimimiz kaskatı kalmaya devam ediyor, kimimiz cıvıyıveriyor, kimimiz de tane tane göz göz oluyoruz, pişiyoruz.
Bir de hamur yoğururken aldığı kadar un meselesi var ya, aldığı kadar..:) Bir alem bu eskiler. Yılların görmüş geçirmişliği işte.
Harikasın :) Günay’cığım, teknoloji alanında çalışan biri olarak, masal kitabı yazmak nerden ve nasıl aklına geldi? Teknoloji gibi reel bir gerçeklikle masal gibi soyut bir dünyayı kafanda nasıl birleştitebiliyorsun?
Birçok yazar gibi benim de hayata dair insanlara anlatmak istediğim şeyler var. Anlatılması incelik isteyen gerçeklerin sıradan dümdüz bir dil ile ifadesi bana çok lezzetli ve etkileyici gelmiyor. Gerçekleri bir başka düzleme yansıtarak şiirsi bir dille anlatmak, imgelemek, sembollere anlamlar yükleyip, sınırsızlığın özgürlüğünde koşturmak çok haz aldığım birşey eskiden beri, bir okur olarak da tercihim bu. Allegorik anlatımlardan ve metaforlardan çok etkilendiğim için anlatmak istediklerimin masalsı bir şekilde dilimden dökülmesine engel olamadım sanırım. Öte yandan kitaplarıma tam olarak masal demek de onları eksik tanıtacaktır, roman içinde anlatılan masalsı ve şiirsel metinler demek daha doğru. Karakterlerin konuşmalarının bir kısmı şiirlerimdir mesela.
Teknoloji ve ben konusuna gelince, bilgisayar mühendisi olmamla yazarlık pek örtüştürülmüyor nedense ama ilginç olan bilgisayar programı tasarlamak ve yazmak da gündelik bir meseleyi farklı bir dilde farklı bir boyutta sembollerle ifade etmeyi ve kafada kurgulamayı gerektiriyor. Bence beynin soyut düşünceleri görselleştiren aynı bölgesini çalıştırıyor olabilirim :)
Sence Amerika rüyası var mı, yoksa bir masal mı?
Bana sorarsan Amerikan rüyası insanların öyle olduğuna inandıkları için gerçekleştirdikleri bir masal. İnsanlar her yerde kendi rüyalarını gerçekleştirebileceklerini bilmediklerinden uzun ve zorlu yollara düşmeyi düşlüyorlar. Zor olanı aştıkları zaman da düşlerini gerçekleştirme gücü bulabiliyorlar. İkinci kitabımdaki nice güçlüklerle yedi dağı ve yedi vadiyi aşıp devler diyarına varmayı hedefleyen Sarvan gibi.
"Hayat masaldır" diyorsun, bunu biraz açar mısın?
Masal dünyasını bilirsin, herşey mümkündür orda. Bir masal anlatayım desen İnsanları uçurabilirsin, mucizeler gerçekleştirebilirsin, bir yoksuldan bir kral, bir kurbağadan bir prens yapabilirsin. Sınırsız bir özgürlük vardır orda dilediğin gibi bir masal yaratabilirsin. Bilsek ki hayat da her an değişen potansiyeli ve sınırsızlığı ile niyetimize, adımlarımıza, gayretimize, inancımıza ve cesaretimize göre önümüze mucize kapılar açar her daim. Bir de masallar "bir varmııııış bir yokmuuuuuş" ile başlar. Hayat da öyle, bir varız, bir bakıyorsun yokuz. Ne insanlar geldi geçti şu dünyadan, neredeler şimdi? Neydi yaşadıkları?
İngilizce kitap yazmayı düşünüyor musun?
İngilizce "Auditor" olarak işimle ilgili çok rapor yazdığımdan sanırım keyif vermiyor ya da dilin edebi inceliklerine fazla hakim değilim. Sonuçta hayatımın ilk 33 yılı Türkiye'de geçti. Türkçe'nin, ana dilimin incelikleri ve derinliği içinde o kadar rahat dansediyorum ki, benim için bir oyun bahçesine kaçış Türkçe yazmak ve bir eğlence.
New Jersey'de yaşayıp, Manhattan'da yani dünyanın kalbinin attığı şehirde çalışıp, sonra da böyle hayalimsi, masalımsı kitaplar yazabilmek nasıl bir duygu? Genelde yazarlar sessiz, sakin, ıssız, doğayla başbaşa mekanları seçerler yazmak için diye biliriz. Mesela doğası gereği Portland, Oregon'da çok sanatçının yaşadığını duymuştum. Manhattan sana nasıl bir ilham veriyor?
Manhattan, içinde cehennemler gizli bir cennet ve cennetler gizli bir cehennem benim için.
Manhattan'da geçen zamanımda da içimde sakin akan bir nehir var, herşeyi yavaşlatıp soluyabiliyorum, küçük detaylarda gizli büyük dünyaları görebiliyorum.
Öylesine malzeme dolu bir şehir ki insanıyla, havasıyla, kültürüyle. Fotoğraflar çekiyorum mesela ve bazen o ilginç kareleri anlatan şiirler ya da kısa öykücükler dökülüyor içimden.
(Foto: Sunay Akın ile beraber)
Neden Türk masalları hep "gökten üç elma düştü" diye biter?
Bunun sırrını vermeyeyim, sırrı Aşk Yolunda Masallar'da.
Peki masalların sonu neden hep güzel biter?
İnsanlar olarak umudumuz herşeyin güzel bitmesi olduğundandır.
(Foto: İstanbul Kartal Belediyesi Masal Müzesi'nde, Aşk Yolunda Masallar'dan Hazine masalının Özge Sarıkurt Saraç tarafından sahnelendiği gösteriden sonra. Kitabın her masalına bir tablo yapan Ressam Aygül Okutan'ın resim sergisi de aynı ortamda bulunmaktaydı.)
Dünya masalları ile de ilgileniyor musun? Eğer ilgileniyorsan en çok hangi ülkenin masallarını seviyorsun Türkiye haricinde?
Masal tarzı anlatıyı genel olarak seviyorum ama masal okumaya çok özel bir ilgim var diyemem. Pek çok ülkenin masalında binyıllar önceye dayanan ortak kökler bulmak mümkün. Ben masalların yeni öğretilerle kalibre edilmesi gerektiğine inanıyorum. Mesela kadınları pasif kurtarıcı bekleyen karakterler olarak sunan öyle çok masal var ki, kitabımdaki masallar bu tarz algıyı kırmaya eğilimli. Hatta bazı masallarla alay edercesine göndermeler de var içinde.
(Foto: İstanbul Beşiktaş Container'da 2019 yazında profesyonel masal anlatıcısı Selin Akoğlu'nun sahnelediği 3 Elma masalı isimli gösterinin ardından. Solda anlatıcı Selin Akoğlu.)
Bize biraz "New York Hayal Kumpanyası"ndan bahseder misin? Nasıl kuruldu, kimler var ve hedefleriniz neler?
New York Hayal Kumpanyası, Turkish American Repertory Theater and Entertaintment (TARTE)'ın bir alt oluşumu olarak kuruldu. Drom'da sahnelenen Üç Elma kaberesinin yapımcı, yönetmen, yazar ve oyuncularından oluşan bir ekibiz. Amacımız benzer yapımlarla yeni eserler sahnelemek ve bunu çeşitli eyaletlere ve Türkiye'ye kadar taşımak.
Üç Elma'da gösterdiğimiz uyumlu beraber yaratım süreci, edebiyatı, tiyatroyu, müziği ve dansı buluşturup Amerikalı ve Türk sanatseverlere sunabilme cesareti verdi hepimize.
Sence göçmen olmak sanatçı ruhunu geliştiriyor mu?
Çok kültürlü bir ortam zenginlikleriyle geliyor. Ne kadar çok etkileşim o kadar deneyim, o kadar farklı dünyalara açılan kapılar. Elbette yaratıcılık bundan besleniyordur. Ayrıca yurt özlemi de bir tür araç bence.
İlerisi için plan ve projelerin neler?
Çocuklar için bir eğitim seti taslağım var, öğretmenlere kılavuz şeklinde, soru ve alıştırmalarla. Eğitimci gönüllülerle bunu tamamlamak ve projeyi hayata geçirmek istiyorum.
Aşk Yolunda Masallar ne tür bir kitap bize biraz bahseder misin?
Bir masal anlatıcısının kendini bilme ve yaşamının anlamını bulma yolunda çıktığı arayış, keşif ve sorgulama içeren yolculuğun anlatısı Aşk Yolunda Masallar. Özünde bir tasavvuf ya da kişisel gelişim kitabı. Kahramanımız Masalana'nın bir de yoldaşı var onu yollara düşüren, ölüm meleği, ona ölmeden önce ölmek nediri deneyimleten manevi dostu bir bakıma.
Yolculukları boyunca geçtikleri yerler ve olaylar gereği ya bir masal anlatıp ya bir masal dinleyip sonra da aralarında geçen diyaloglarla cevaplanması zor soruların peşine düşüyorlar. Aralarındaki diyaloglarda derinleşen anlam arayışı ve sorgular kitabın asıl akış örgüsünü oluşturuyor. Masallar ise sorulara verilen cevaplar niteliğinde.
(Foto: Sevgi dolu yüreğini sanatına yansıtarak bu fotoğrafı çeken manevi annem Sarah Fogel'e özel teşekkürler. GM)
Neden masal?
İnsanı insana bağlayan çok güçlü sözlü anlatım araçları masallar. Ve masalların akılda kalması , insanı etkilemesi kolay, bilinç altına sızma yetisi ve yüzyıllar boyu hatırlanma gücü var.
Üstelik artan dijital dünyanın bireyselliğine bir tür isyan masallar. Bizi bize yakınlaştıracak, bizi çocuklarımıza yakınlaştıracak birer araç olarak görüyorum. Ateş başında oturmuş bir grup insana anlatılan bir masalın tadına doyum olmuyor.
(Foto: Sevgi dolu yüreğini sanatına yansıtarak bu fotoğrafı çeken manevi annem Sarah Fogel'e özel teşekkürler. GM)
Okuyucularımız sana nasıl ulaşabilirler ve kitaplarını nasıl satın alabilirler?
Kitaplarım Türkiye'deki tüm kitapçılardan ve internet üzerinden Imesela D&R, İdefix, Kitapyurdu gibi sanal mağazalardan) ve Amazondan edinilebilir. Corona dolayısıyla en kolayı internetten satın almak. Bana sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirler.
2. kitabım Sarvan, Kaşif ve Usta Süvari ebook olarak
şu linkten satın alınabilir:
https://books.google.com.tr/books/about/Sarvan.html?id=8jHeDwAAQBAJ&redir_esc=y
Bize ikinci kitabın; "Sarvan, Kaşif ve Usta Süvari"den biraz bahseder misin? Sanırım ortak bir çalışma. Nasıl bir çalışma üzerinde yoğunlaştınız?
Sarvan da tıpkı Aşk Yolunda Masallar gibi erişkinlere yönelik, aynı tema üzerine yazıldı, varlık amacını sorgulama ve derin uykudan uyanıp bilincini genişletme yolculuğu.
Bu defa kendi masalını gerçekleştiren bir kahramanımız var. Yedi dağı ve yedi vadiyi aşıp devler diyarına gidip, oradaki sulardan içerek dev olmak isteyen bir küçük karınca üzerinden gelişiyor olaylar.
Dostum Çağla Meydan'ı yazmaya teşvik ettiğim bir dönemde bir yazma oyunu ile başlayan uzunca bir öyküydü Sarvan, Kaşif ve Usta Süvari. Bir paragraf ben, bir paragraf o yazarak oynadığımız bir oyundan o kadar harika bir kurgu çıktı ki, sonra onu biraz daha genişletip detaylandırarak roman olarak yayınlayalım dedik. Çağla'nın emeğiyle 350 sayfalık bir romana döndü.
(Foto: Sevgi dolu yüreğini sanatına yansıtarak bu fotoğrafı çeken manevi annem Sarah Fogel'e özel teşekkürler. GM)
Kitabını zevkle okudum. Okuyucularımız şaşırmasınlar çünkü bu masallar büyükler için yazılmış. Sence aslında masallar gerçekleri söylemenin bir başka yolu mu? Yoksa gerçeklerden kaçmak mı?
Asla masallar gerçeklerden kaçmak değil. Masal bir iletişim aracı ve insanın hayal gücünün sınırlarını genişleten bir düş dünyası. Genişleyen hayal gücü gerçek düzleme yaratımlar ve dönüşmüş bir hayat olarak yansır.
Hiç başka tür bir kitap yazıyor olabilir misin? Ya da böyle planların var mı? Yoksa biz seni hep "masalcı" olarak mı bileceğiz?
Bir yazarı kalıba sıkıştırmak olur bu. Şiir ya da masalsı yazılar yazabilen her tür yazı yazabilir bence. Gerçekçi bir roman taslağım var ama biraz zamana ihtiyacım var onu bitirmek için.
Foto: Günay BTF (Bridge to Turkey Fund) STK (sosyal toplum kuruluşu) içinde de aktif olarak görevler alıyor kızı Çağla ile beraber. BTF ile ilgili daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için:
https://www.bridgetoturkiye.org/
Günay, sence aşk var mı? Ne düşünüyorsun aşk hakkında?
Aşktan başka birşey yok. Ama biz insanlar denizdeki balığın sudan habersiz oluşu gibi bizi sarıp sarmalayan sonsuz sevgiden bihaber yaşıyoruz. Aşksız geçen hayat anlamsız ve boş.
İnsanın her soluğu yaşamla sarmaş dolaş olmalı. Derinliğine kavuşan ve bir sevgiliyi merak edercesine onu keşfeden, onu anlamaya çalışan, onu çözmeye çalışan varlıklar olabilsek ne güzel olacağız.
Foto: Günay, anne ve babacığı ile.
(Foto: Sevgi dolu yüreğini sanatına yansıtarak bu fotoğrafı çeken manevi annem Sarah Fogel'e özel teşekkürler. GM)
Şu yaşadığımız kötü günler güzel bir masalın giriş bölümü olabilir mi sence? Genelde pozitif bir insan mısın?
Bazılarını hasta edebilecek kadar aşırı pozitif bir insanım :)
Herkesin masalı kendine özel, düşüncelerimizle yaratıyoruz algımızı. Ben çok sevdim bu evde kalma sürecini. İşe giderken yolda harcadığım zamanın bana kalması yeni birçok edinim kattı hayatıma.
Eskiden dostlarla görüşemezken şimdi uzun uzun yürüyüşler yapar sohbetler eder olduk. Mahallemdeki erguvanları, manolyaları ilk kez bu yıl gördüm. Komşularımı tanıdım. Bir çok gün batımı ve gün doğumu izledim. Daha güzel ne olabilir?
Bir de bir kabarede rol aldın. Bize biraz "Üç Elma" kabaresinden bahseder misin?
Aşk Yolunda Masallar kitabımdan bir bölüm olan Üç Elma'nın masalından yola çıkarak bir grup sanatçı arkadaş bir New York uyarlaması yapalım dedik. New York'a düşmüş üç kadın karakter masalda imgelenen üç değişik renk elmanın özünde temsil ettikleri değerleri canlandırdı. Biri hümanist, doğa dostu ve duyarlı, diğeri hırslı ve paragöz, üçüncüsü de aklı fikri dış görünüşünde ve güzelliğe odaklı üç kadın. Kabarede dans ve müziklerle birbirine bağlanan hikayeler vardı.
New York'a Gökten Üç Elma Düştü
Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde kitaplarını kaleme alan 3 yazar; Buket Şahin, Ayşe Alagöz ve Günay Menekşe "New York Hayal Kumpanyası"nin ilk gösteriminde buluştu.
Haberin linki: https://www.abdpost.com/new-york-a-gokten-uc-elma-dustu/23983/
(Foto: Sevgili Günay Menekşe'nin biricik kızı Çağla, Manhattan'da Türk Günü Yürüyüşü'nde. 2013.)
Her anne gibi senin de kızına, onu büyütürken masallar anlattığını hayal edebiliyorum. Peki bu masalları anlık olarak sen mi kafandan yaratırdın yoksa bildik masalları mı anlatırdın?
Her gece bir masal uydurur sonra ne anlattığımı ben de unuturdum, kızım bana hatırlatırdı. Keşke onları yazsaymışım o zamanlar.
Bazı öğretmek istediğim şeyleri hep masal uydurarak içine gizlerdim. Masal eğlenceli ve sinsi bir eğitim aracı ve çocukla aileyi yakınlaştıran bir bağ.
Söylemek, eklemek istediğin son birşey var mı? Çok teşekkür ederim. Yeni çalışmalarını merakla bekliyoruz.
Ben çok teşekkür ederim Esra'cığım bu güzel sohbet ve soruların için. Herkese sağlıklı kalmalarını ve birbirlerini korumak için dikkat etmelerini diliyorum. Sahip olduklarımızın değerini anlamış bir halde normal günlere dönmemizi diliyorum bir de.
Günay'ın tanıtım videosunu izlemek için:
https://youtu.be/ZcTPcowrOFI
@hrlinkconsulting
Esra Öziskender, Kadıköy İstanbul Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İnsan Kaynakları Yönetimi Bölümü'nden yüksek lisansı var. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nde Doktora derslerini tamamlayıp, doktora yeterlilik sınavını vermiştir.
San Francisco'da, New College of California'da ve Kaplan Üniversitesi'nde advanced İngilizce dil eğitimi, TOEFL ve GRE dersleri almıştır. Boston'da MIT'de insan kaynakları ile ilgili sertifika programlarına katılmıştır.
Karabük doğumlu olup, aslen Artvin, Arhavi'lidir. Komohti (Mohti, Lazuri) lazlarından olan ailesi Yavuz Sultan Selim zamanında 4 dönem valilik yapmış olan 10. Trabzon Valisi İskender Paşa'nın sülalesinden gelmekte olup, www.iskenderzadeler.net isimli web sitesinden akrabalar haberleşmektedir. Bir tek rahmetli anneannesi Batum'dan Hendek, Adapazarı'na göçmüş bir gürcüdür. Çocukluğunun büyük çoğunluğu Hendek'te geçmiştir. Erkek kardeşi Uğur özel bir firmada yöneticilik yapmakta olup, kızkardeşi gibi sevdiği yengesi Arzu da aynı firmada çalışmaktadır. Annesi ev hanımıdır. Rahmetli babası Hakim olduğu için (daha sonraları avukatlık ve bilirkişilik de yapmıştır) lise eğitimine kadar; Karabük, Kars'ın Kağızman, Kahramanmaraş'ın Andırın, Samsun'un Alaçam ve Sakarya'nın Hendek ilçelerinde yaşamıştır.
İş hayatına üniversite son sınıftayken atılmış olup; Türkiye ve Amerika'da uzun yıllar insan kaynakları alanında çalışmıştır. Çalıştığı firmalar arasında İstek Vakfı, Biltam, Genpa, Çelebi Holding, Türkbank, AstraZeneca, BiogenIdec, Idex ve New York Belediyesi'ne bağlı İş ve İşçi Bulma Kurumları bulunmaktadır. Türkiye'de bir dönem PERYÖN derneğinin yönetiminde görev almıştır.
Şirket eğitimleri ve toplantıları için uluslararası sertifikalı bir Eğitmen ve Moderatördür. Birçok ulusal ve uluslararası toplantılara konuşmacı ve eğitmen olarak katılmıştır. Aynı zamanda 2006'dan beri kendi danışmanlık ve eleman bulma şirketi HRLink Consulting'i yönetmektedir. Gazeteciliğe 2008'de makaleler ve köşe yazıları ile başlamış olup, 2017'den beri profesyonelce yapmakta aynı zamanda sosyal medya ve reklam danışmanlığı da yapmaktadır.
Amerika'da San Francisco, CA, Boston, MA, Stamford, CT ve New York, NY'da yaşadıktan sonra şu anda İstanbul, Bodrum, Los Angeles ve New York şehirlerinde yaşamaktadır.
Esra Öziskender
ABDPost.com
HRLink Consulting, Inc
oziskender.esra@gmail.com
İş ve eleman arayışı, kariyer koçluğu, reklam, sosyal medya, haber konularında bana ulaşabilirsiniz.
Tüm haber, makale ve röportajlarıma bloğumdan ulaşabilirsiniz:
Blog: @hrlinkmakaleler.blogspot.com
Facebook: @HRLinkConsultingInc
Instagram: @esraoziskender, @hrlinkconsulting
LinkedIn: @hrlinkconsulting123
Twitter: @HRLinkConsultin
Web sitesi:
https://hrlinkconsulting.wixsite.com/hrlink
No comments:
Post a Comment