Dünyanın Covid-19'la İmtihanı ve Yüzen Yunuslar
Bilgi İşlem Uzmanı Mustafa Karabekmez, İnsan Kaynakları Uzmanı eşi Özlem Çaylı Karabekmez ile beraber ödüllü Ethic HR eleman bulma ve yönetim danışmanlığı firmasını yönetiyor. Çift, iki oğulları ve köpekleriyle beraber İstanbul’da ikamet ediyorlar. Www.ethichr.com

Esra Öziskender'in haberi.
Sevgili Mustafa Karabekmez, bizler için Koronavirüsle ilgili güzel bir yazı kaleme aldı.
Dünyanın Covid-19'la İmtihanı
Aralık 2019 da Çin’in Wuhan kentinde başlayan yeni tip Corona Virüsü, şu ana kadar (28.04.2020) dünyada 200 den fazla ülkede 3 milyondan fazla insana bulaştı ve 200.000 den fazla can kaybına neden oldu. Bu salgın 11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir pandemi olarak ilan edildi.
Virüsün yayılmaya başlamasından bu yana her ülke salgınla mücadele için tedbirler almaya başladı ve politikalar oluşturdu. Bazı ülkeler benzer tedbirler alırken bazıları ise özgün stratejiler izlediler.
Virüs mücadelenin iki boyutu var. Birincisi hastalığa yakalanmamak. Yani gerekli izolasyon, temas ve hijyen kurallarına uyum. Bu daha ziyade toplum (millet) ile ilgili bir durum. Bu da o milletin eğitim seviyesi ve devletlerin açıkladığı tedbirlere uyum kabiliyeti ile ilgili. Bu konuda halkının eğitim seviyesine ve bilinç düzeyine çok inanan ve sokağa çıkma yasağı uygulamayan İsveç gibi ülkeler de var. Sokağa çıkma yasağı uygulandığı halde temas etmemeyi başaramayan Akdeniz ülkeleri de var. Tabii her ülkenin kendine özgü koşulları var. Örneğin İsveç, Türkiye’nin bir buçuk katı büyüklüğü bir toprak parçasında İstanbul’un Avrupa Yakası kadar bir nüfus barındırıyor. En büyük şehir Stockholm’un nüfusu sadece 1,5 milyon ve 14 ada üzerine kurulu. Nüfus yoğunluğu çok düşük olduğu için böyle bir ülkede izolasyon daha kolay. Ama sonuç olarak geldiğimiz noktada İsveç’in aldığı sürü bağışıklığı kararı, benzer demografiye sahip komşuları Norveç ve Danimarka’ya göre başarısız olmuş durumda.
Salgına yakalanmamayı becerme konusunda en başarılı ülkeler, nüfuslarına göre az vaka görülen ülkeler. Bunlar Güney Kore, Yunanistan, Gürcistan, Doğu Avrupa ve Balkan Ülkeleri. Ancak burada en önemli kriterlerden birisi de test sayısı. Çünkü test yapmayınca vakaları tespit edemiyorsunuz. Dolayısı ile hastalığa yakalanmama ve salgınının önünü aldığı önlemlerle kesme konusunda en başarılı ülke Güney Kore. Güney Kore MERS salgınından elde ettiği deneyimle salgının ilk günlerinden itibaren çok şeffaf bir politika uyguladı. Bu konuda teknolojiyi iyi kullandı. Çok sayıda test yaptı. Covid 19 pozitif olan kişilerin konumlarını ve son 2 haftada bulundukları konumları GSM verisi kullanarak “kişi adı yazmadan” Google maps benzeri bir uygulama yazılımı ile halkına ilan etti. Koreliler eğer bu lokasyonlarda bulunmuşlarsa, kendileri test merkezlerine gidip hızlı bir şekilde test yaptırdılar ve Covid 19 pozitif sayısının yoğun olduğu yerlerden de uzak durdular. Dolayısı ile Türkiye’de il bazında açıklanmayan veriler, Güney Kore’de mahalle ve sokak bazında açıklandı ve etkin bir izolasyon uygulandı.

(Foto kaynak: Sabah)
Türk Halkı izolasyon, temas ve hijyen konularında çok iyi bir sınav veremedi. Devletin aldığı hafta sonları sokağa çıkma yasağına rağmen vaka oranında 112.000 kişi ile dünyada ilk 10 dayız.
Covid 19 la mücadelenin ikinci boyutu ise belli bir vaka sayısı oluştuktan sonra, bu vakaların tedavi edilmesi. Burada sorumluluk daha çok devletlerin ve sağlık sisteminin. Bu boyutun başarısı göstergesi ise kayıp/vaka sayısı. Bu boyutta başarılı olmanın kriterleri ise gelişkin bir sağlık sistemi,
• Yetkin hekim ve sağlık personeli
• Yoğun bakım yatak kapasitesi
• Solunum cihaz kapasitesi
• Sağlık personeli için kişisel koruyucu ekipman tedariki
• Test kiti sayısı ve testlerin etkin ve yaygın bir şekilde yapılabilmesi
• Hastalar için etkin bir tedavi protokolü geliştirilmesi
• Covid 19 tedavisinde kullanılan ilaçların temini
Bu boyuttan bakınca Türkiye ve Almanya başarılı ülkeler arasında yer alıyor. Sağlık sistemi çöken İtalya, İspanya, İngiltere, Fransa ve ABD başarısız ülkeler arasında. Covid 19 imtihanından en başarısız çıkan ülke ise milyonda 622 kayıp ile Belçika.
Ülkelerin sağlık sistemlerinin salgınla mücadele başarılarını değerlendirirken bazı detayları göz ardı etmemek gerekiyor. Mesela ilk bakışta 57.000 den fazla kayıpla en başarısız ülke ABD gibi gözüküyor. Oysa, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya 'nın nüfusları toplamı 240 milyon iken bu ülkelerdeki toplam kayıp sayısı 94.883. Nüfus başına bu dört Avrupa ülkesindeki kayıp oranı milyonda 395 iken, bu oran 331 milyon nüfusa sahip ABD de milyonda 172. Bu açıdan bakınca Avrupa'nın ekonomisi güçlü büyük ülkeleri (Almanya hariç) Covid 19 salgını ile mücadelede ABD den daha başarısız gibi gözüküyor. Ama şu anki tablo bu. Çünkü salgın Avrupa'da daha önce başladı ve yavaş yavaş sönme eğiliminde, ABD de yüksek seyreden kayıplarla bu fark önümüzdeki haftalarda kapanabilir.
Yukarıdaki tespit, Trump idaresinin virüsle mücadelede zamanında doğru adımları attığı ve gereken tedbirleri aldığı anlamına gelmiyor.
Elbette Covid 19 ile başarı kriteri sadece salgını önlemek ve hastaları tedavi etmek değil. Bir de salgın süresinde karantinada kaldığı için işini kaybeden, gelir kaybına uğrayan çalışanlara sunulan ekonomik destek ve salgın ekonomisi var. Ancak bu ayrı bir yazı konusu.
Son olarak biraz da işin felsefi boyutundan bahsetmek istiyorum. İnsanlık neden böyle bir bela ile sınanıyor? Virüsün Çin'deki bir laboratuvarda, biyoteknoloji silahı olarak geliştirildiğine dair pek çok farklı komplo teorisi var. Ancak bunlar ispata muhtaç teoriler. Bana göre insanlık, üzerinde yaşadığı gezegenin kaynaklarına ve bunları paylaştığı diğer canlılara karşı saygısız ve bencil. Bu virüs de tabiatın veya yaratanın (her neye inanıyorsanız) insanoğluna bir tepkisi. Bu tepki, normal zamanlarda bir arada olması mümkün olmayan, doğal yaşam alanlarından koparılmış ve yan yana kafeslerde barındırılan vahşi hayvanlardan birbirine ve son olarak da mutasyona uğrayarak insan geçmiş bir virüsle verilmiş olabilir.
Son birkaç haftada ozon tabakasının kendini onarması, hava kirliliğinin azalması, yunusların haliçte görülmeye başlaması bu görüşü destekler nitelikte.
Umarım İnsanlık bu virüs salgınından gereken dersleri çıkararak, içinde yaşadığı çevre ve diğer canlılara saygılı davranmayı öğrenir. İklim değişikliği ile ilgili çabalar güç kazanır.
Sağlıkla kalın,
Mustafa Karabekmez
Ethic HR - Managing Director
recruitment@ethichr.com
(216) 445-6323
www.ethichr.com
Haberin Linki:
https://www.abdpost.com/dunyanin-covid-19-la-imtihani-ve-yuzen-yunuslar/32064/
No comments:
Post a Comment