Featured Post

Yeşil Kart Bir Çözüm müdür?

YEŞİL KART BİR ÇÖZÜM MÜDÜR? Üniversite’de iken daha çok okey, tavla oynamak için öğrencilerin gittiği bir kahvehane vardı. Orada bir ark...

Showing posts with label mustafa karabekmez. Show all posts
Showing posts with label mustafa karabekmez. Show all posts

Tuesday, June 30, 2020

Mustafa Karabekmez: AB’nin Türkiye’ye Seyahat Uyarısı Saçma

Mustafa Karabekmez: AB'nin Türkiye'ye Seyahat Uyarısı Saçma

Alman vatandaşlarının durumu hala bile Türkiye'den kötü olan İngiltere'ye veya benzer durumda olan İtalya, İspanya ve Fransa'ya seyahat etmelerinde bir sakınca yok ama Türkiye'de tatil yapmaları riskli. En fazla 5 yataklı bir sağlık ocağı bulunan Yunan adasında tatil yapmak güvenli. Dünyada ilk kez çift kol organ nakli yapılabilen Akdeniz Üniversitesi tıp fakültesi hastanesinin daha pek çok tam teşekküllü kamu ve özel hastanesinin bulunduğu Antalya'da tatil yapmak riskli öyle mi? 

Reklam
Mustafa Karabekmez: AB'nin Türkiye'ye Seyahat Uyarısı Saçma
26 Haziran 2020 - 09:36 - Güncelleme: 26 Haziran 2020 - 12:09 
Reklam

Esra Öziskender'in haberi.

Sevgili Mustafa Karabekmez bu sefer bizlere, son gelişen Korona olayları ve onun getirdikleri doğrultusunda dünyadaki küreselleşme üzerine bir yazı kaleme aldı.

Hepberaber okuyalım bakalım.

Küreselleşme Trendi Hız mı Kesiyor?

1980'li yıllarda kürsüyü ele geçiren her hatip veya 3000 nüfuslu beldenin belediye başkanı hız kesme tümseğinin dahi açılış töreninde söze “Balkanlar ve Ortadoğunun… “ diye başlardı. 2000'li yıllardan sonra ise bu tür konuşmalar “Küreselleşen dünyamızın…” klişesi ile başlar oldu.

Haberin linki:

Monday, June 15, 2020

George Floyd’un Bize Düşündürdükleri

George Floyd'un Bize Düşündürdükleri

3 Haziran Nazım Hikmet’in ölümünün 57. Yılı idi. “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” demişti şair. ABD de yükselen ırkçılık ve polis şiddeti sonucu hayatını kaybeden George Floyd’un ölümü sonrası bu dizeler daha anlamlı. Nazım sadece bir şair değildi. Bir dava adamı idi. İnsanlığın kardeşçe yaşaması, hakça bölüşmesi için çok bedel ödedi. 15 yıldan fazla hapis yattı. Sürgünlerde yaşadı. 

George Floyd'un Bize Düşündürdükleri
13 Haziran 2020 - 02:03 - Güncelleme: 13 Haziran 2020 - 11:06 

Esra Öziskender'in haberi. 

Sevgili Mustafa Karabekmez son günlerde artan ırkçılık olayları, Amerika'daki ırkçılık karşıtı protestolar ve George Floyd'un öldürülmesi üzerine bizler için güzel bir yazı kaleme aldı. 

Hepbirlikte okuyalım:

George Floyd'un Bize Düşündürdükleri

21. yüzyılda insanlığın gündeminde hala ırkçılık olması çok acınası bir durum ve birlikte inşaa ettiğimiz medeniyetin halen ne kadar ilkel,  geri kalmış taraflarının olduğunun çok acı bir göstergesi. İnsanlık olarak bir yandan, uzay yoculuklarını, yeni gezegenlerde koloniler oluşturacak teknolojileri konuşuyoruz ama öte yandan en temel ahlaki değerlerimiz yerlerde sürünüyor. 

 


Haberin linki:

Thursday, May 21, 2020

Mustafa Karabekmez: Dünyanın Covid-19’la İmtihanı ve Yüzen Yunuslar

Dünyanın Covid-19'la İmtihanı ve Yüzen Yunuslar

Bilgi İşlem Uzmanı Mustafa Karabekmez, İnsan Kaynakları Uzmanı eşi Özlem Çaylı Karabekmez ile beraber ödüllü Ethic HR eleman bulma ve yönetim danışmanlığı firmasını yönetiyor. Çift, iki oğulları ve köpekleriyle beraber İstanbul’da ikamet ediyorlar. Www.ethichr.com 

Dünyanın Covid-19'la İmtihanı ve Yüzen Yunuslar
29 Nisan 2020 - 03:54 - Güncelleme: 01 Mayıs 2020 - 05:58 

Esra Öziskender'in haberi. 

Sevgili Mustafa Karabekmez, bizler için Koronavirüsle ilgili güzel bir yazı kaleme aldı.

Dünyanın Covid-19'la İmtihanı​

Aralık 2019 da Çin’in Wuhan kentinde başlayan yeni tip Corona Virüsü, şu ana kadar (28.04.2020) dünyada 200 den fazla ülkede 3 milyondan fazla insana bulaştı ve 200.000 den fazla can kaybına neden oldu. Bu salgın 11 Mart’ta Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir pandemi olarak ilan edildi.

Virüsün yayılmaya başlamasından bu yana her ülke salgınla mücadele için tedbirler almaya başladı ve politikalar oluşturdu. Bazı ülkeler benzer tedbirler alırken bazıları ise özgün stratejiler izlediler. 

Virüs mücadelenin iki boyutu var.  Birincisi hastalığa yakalanmamak. Yani gerekli izolasyon, temas ve hijyen kurallarına uyum. Bu daha ziyade toplum (millet) ile ilgili bir durum. Bu da o milletin eğitim seviyesi ve devletlerin açıkladığı tedbirlere uyum kabiliyeti ile ilgili. Bu konuda halkının eğitim seviyesine ve bilinç düzeyine çok inanan ve sokağa çıkma yasağı uygulamayan İsveç gibi ülkeler de var. Sokağa çıkma yasağı uygulandığı halde temas etmemeyi başaramayan Akdeniz ülkeleri de var. Tabii her ülkenin kendine özgü koşulları var. Örneğin İsveç, Türkiye’nin bir buçuk katı büyüklüğü bir toprak parçasında İstanbul’un Avrupa Yakası kadar bir nüfus barındırıyor. En büyük şehir Stockholm’un nüfusu sadece 1,5 milyon ve 14 ada üzerine kurulu. Nüfus yoğunluğu çok düşük olduğu için böyle bir ülkede izolasyon daha kolay. Ama sonuç olarak geldiğimiz noktada İsveç’in aldığı sürü bağışıklığı kararı, benzer demografiye sahip komşuları Norveç ve Danimarka’ya göre başarısız olmuş durumda. 

Salgına yakalanmamayı becerme konusunda en başarılı ülkeler, nüfuslarına göre az vaka görülen ülkeler. Bunlar Güney Kore, Yunanistan, Gürcistan, Doğu Avrupa ve Balkan Ülkeleri. Ancak burada en önemli kriterlerden birisi de test sayısı. Çünkü test yapmayınca vakaları tespit edemiyorsunuz. Dolayısı ile hastalığa yakalanmama ve salgınının önünü aldığı önlemlerle kesme konusunda en başarılı ülke Güney Kore. Güney Kore MERS salgınından elde ettiği deneyimle salgının ilk günlerinden itibaren çok şeffaf bir politika uyguladı. Bu konuda teknolojiyi iyi kullandı. Çok sayıda test yaptı. Covid 19 pozitif olan kişilerin konumlarını ve son 2 haftada bulundukları konumları GSM verisi kullanarak “kişi adı yazmadan” Google maps benzeri bir uygulama yazılımı ile halkına ilan etti. Koreliler eğer bu lokasyonlarda bulunmuşlarsa, kendileri test merkezlerine gidip hızlı bir şekilde test yaptırdılar ve Covid 19 pozitif sayısının yoğun olduğu yerlerden de uzak durdular. Dolayısı ile Türkiye’de il bazında açıklanmayan veriler, Güney Kore’de mahalle ve sokak bazında açıklandı ve etkin bir izolasyon uygulandı. 

 


Mustafa Karabekmez: Koronafobi

KORONAFOBİ

Bilgi İşlem Uzmanı Mustafa Karabekmez Koronafobi ile ilgili bir makale kaleme aldı. Mustafa Karabekmez, İnsan Kaynakları Uzmanı eşi Özlem Çaylı Karabekmez ile beraber ödüllü Ethic HR eleman bulma ve yönetim danışmanlığı firmasını yönetiyor. Çift, iki oğullarıyla beraber İstanbul’da ikamet ediyorlar. Www.ethichr.com 

KORONAFOBİ
19 Nisan 2020 - 18:54 - Güncelleme: 20 Nisan 2020 - 22:36 

Esra Öziskender'in haberi.


Covid 19 un Sosyal Etkileri

Salgının tıbbi ve ekonomik yönünü hergün haber bültenlerinde dinlemekten gına geldi. Ben (Mustafa Karabekmez) biraz da salgının sosyal etkilerinin farklı yaş grupları üzerindeki durumundan bahsedeceğim.

Evet bu Covid 19 virüsü ölümcül ve acımasız bir virüs. Ama hakkını verelim adil! Zengin, fakir, ünlü, ünsüz takmıyor ve virüslüğünü en acımasız şeklide yapıyor. 
Tıbbi olarak çocuklara ve gençlere daha şefkatli, yaşlılara daha acımasız. Ama bu tıbbi dezavantaj sosyal olarak toplum tarafından dengeleniyor.

Yaşlılar uzun süreden beri bu güzel bahar günlerinde eve kapanmak durumunda kaldılar. Bu zor bir yaşam tarzı ama öte yandan hayatları boyunca görmedikleri ilgi ve ihtimama düçar oldular. Tüm aile bir arada. Yemekler birlikte yeniyor. Gençlerin telefon sohbetlerinde bile hâl hatırları soruluyor. Farklı illerde yaşayan evlatlar, haftada bir ararken, her gün arar oldular. Özet olarak sıkılıyorlar ama ilgiden de memnunlar. 

Bu dönemin sosyal olarak en dezavantajlı gruplarından birisi 20'li yaşların ilk basamaklarında olup da flörtleşen gençler.  Görüşelim desen, kızı nereye davet edeceksin? Hadi bir yerde çay/kahve içelim desen, cafeler, pastaneler kapalı. Hadi kendimizi doğaya atalım, baharın tadını çıkaralım desen park, bahçe mesire yerleri kapalı. Bize gel desen, anne-baba mütemadiyen evde, size gidelim desen orda da aynı durum. Dolayısı ile bu yaş grubunun işi sadece telefon, WhatsUp, Zoom ve Skype'a kalmış durumda. Tabii her kriz fırsat da içerir.

Eğer doğru insanı bulduğunuzdan eminseniz, ben pandemi zamanında bile bu eş adayı ile 2-3 ay sorunsuz yaşarsam, bir ömür de yaşarım diyorsanız krizi fırsata çevirebilirsiniz. Tabii düğün dernek işlerini sadece “el alem ne der ama” diye düşünenlerdenseniz fırsat söz konusu. Çünkü bu dönemde evlenmek en ucuzu.  Sosyal mesafe kuralına uymadığı için danslı, halaylı, davullu zurnalı bir düğünü unutun. 50 liralık traşa, damat traşı diye 500 TL vermeye veya gelin başına servet ödemeye gerek yok. Zaten kuaförler kapalı. Gelinin saçı başı gibi makyajı da mütevazi olacak. Ruj bile sürmese olur, zaten maskenin altında kalacak.  Dolayısı ile bu düğün dernek işlerine inanmıyorsanız, sosyal mesafeli çok yakın ailelerin katıldığı bir nikahla çok düşük maliyetlerle evlenebilirsiniz kimse de gık bile diyemez. 

Evli ve çocuklu çiftler bu dönemde en avantajlı grup. Bu dönem bu grup için içe dönme ve yeniden birbirini keşfetme ve şükür zamanı. Eşlerin birbirlerine karşı daha toleranslı olması gereken, ekonomik sorunlara beraber göğüs germesi, pandemi kaynaklı endişelere karşı birbirlerini terapi etmeleri gereken bir dönem. Ama çocuk yapmak için doğru zaman değil.

Bu dönemde en çok üzüldüğüm sosyal gruplar arasında anne adayları da var. Hastane ziyaretleri anne ve çocuk sağlığı açısından çok riskli. Çocuk planları olanların pandemi sonrasına ertelemeleri en doğrusu.

Salgının en sosyal olarak en çok vurduğu kesim şüphesiz 35+ bekarlar. Bu grubun erkekleri süpermarket sepet analizime göre; kendisini alkole vurmuş durumda. Salgın sonrası six packlerin yerini bira göbeği alacağı muhakkak. Spor isteseniz de çok yapabileceğiniz bir uğraş değil. Fitness centerler kapalı, sahillerde koşanlara iyi gözle bakılmıyor. 

35+ bekar bayanlar gözlemime göre en çok bunalımda olan grup. Köprüden önce son çıkış şansını kullanamayıp da salgında yalnız yakalananlar depresyonda. Nasıl olmasın ki tüm sosyalleşme imkanları ellerinden alınmış durumda. Dışarıda yeme/içme yasak, AVM ler kapalı. Bu grubun elindeki tek terapi imkânı e-ticaret siteleri. Bu grupta olup da hala evlenme planları olanların tercihleri salgın sonrası ciddi değişime uğrayacak. Öyle boy, pos, kaş, göz ikinci plana atılacak.  Belki yine gelir durumu önem arz edecek ama artık ilk sorular açlık kan şekeri ne durumda? kolesterol seviyen nedir?  trigliseridin yüksek mi? ailenin genetik mirası nasıl? gibi konular olacak.

… Ve son grupta çocuklar var. Çocuklar her zaman değişime en hızlı uyum sağlayan toplum kesimidir. Yine öyle oldu. Hepsi MEB in EBA'sına ve online eğitime anne, babalarının ve öğretmenlerinin tahmin ettiğinden daha hızlı uyum sağladılar. 

Sağlıkla kalın, mutlu kalın. Her gecenin sonu sabah, her kışın sonu bahar. Bu da geçer.

Sağlıkla kalın,

Mustafa Karabekmez
Ethic HR - Managing Director
recruitment@ethichr.com
(216) 445-6323
www.ethichr.com