Featured Post

Yeşil Kart Bir Çözüm müdür?

YEŞİL KART BİR ÇÖZÜM MÜDÜR? Üniversite’de iken daha çok okey, tavla oynamak için öğrencilerin gittiği bir kahvehane vardı. Orada bir ark...

Thursday, July 26, 2018

Kanada Nurgül Erbil'den Sorulur

Sizlere Kanada’da uzun yıllardır hayatına devam eden ve eğitim ve emlak danışmanlığı yapan sevgili Nurgül Erbil’i tanıştırmak istiyoruz. Nurgül Erbil İstanbul doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olarak önce Türkiye'de Lintaş Reklam Ajansı, Şişe Cam, Philip Morris, sonra da ABD ve Kanada'da Ruder Finn, BİÇ ve Fellowes gibi ço kuluslu şirketlerde pazarlama alanında konusunda görevler üstendi. Esra Öziskender'in Haberi



New York'ta Kamu Yönetimi üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2002 yılında Toronto'ya göçmen olarak yerleşti. İş aramaktan konut kiralamaya, yeni bir çevreye uyum sağlamaktan kişisel bilgi birikimini zenginleştirmeye kadar istisnasız her göçmenin yaşadığı ve öğrenmeye gereksinim duyduğu tüm konularda ilginç deneyimlerden sonra, kendisi gibi yeni göçmenlerin ve öğrencilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla Eğitim ve Emlak Danışmanlığına yöneldi.
“Hayat Boyu Eğitim” felsefesinin temsicisi olarak, Kanada Göçmenlik Danışmanlarının Denetleyici Konseyinin de üyesi olan Nurgül Erbil, tek durakta üç çözüm ilkesiyle hizmet vermeye devam ediyor.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Sanıyorum beni hayat boyu eğitime gönül vermiş birisi olarak tanıyabilirsiniz her şeyin başında. Benim için en önemli başlangıç sanıyorum çok keyif alarak okuduğum Kadıköy Maarif Koleji yıllarıdır. Ondan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme fakültesinden mezun oldum. Daha mezun olmadan şanslı bir öğrenci olarak okul yıllığını çıkartırken bir reklam ajansında iş buldum ve ondan sonra da hem reklam ajansı ve peşinden de büyük bir sigara şirketinde üst düzey yöneticiliğe kadar giden bir kurumsal yaşantım oldu.
Kanada’ya yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
Kuzey Amerika’ya gelmeme karar verdiren en önemli olay ise 99 depremidir. Büyük olaylar çok dramatik kararlar aldırtabiliyor insana. Bu depremin tam ortasında olmamama rağmen yaşanan sıkıntılar ve üzüntüler bana bir değişiklik yapma ihtiyacı hissettirmişti ve ben bunun en önemli çaresinin eğitim olduğuna karar vererek, New York’ta yüksek lisans yapmak üzere harekete geçtim. Bir yandan da Kanada’ya göçmen olarak gelmeye karar verdim ve işlemleri de başlattım. 2001 yılında New York’ta masterıma başladım, 2002’nin sonunda da göçmenlik işlemlerim bitmiş olarak Toronto’ya geldim. Burada da kurumsal yaşantı ile bir müddet devam ettikten sonra kendi işimi yapmaya karar vererek emlak danışmanlığının eğitimlerini almaya başladım. Burada organize emlak dünyasında çalışabilmek ve bir ofise bağlı olabilmek için sertifikanızı almış olmanız ve gerekli üyeliklere hak kazanmış olmanız gerekiyor. Kanada’da emlak danışmanlığı, inşaat sektörünün de, finans dünyasının da yani özetle ekonominin önemli bir parçası.
Ama sadece emlak danışmanlığı ile yetinmediniz, neden?
Emlak işleriyle uğraşırken son yıllarda aldığım sorular beni ister istemez eğitim dünyasının içine çekti. Gittikçe artan bir şekilde biz okul için gelmek istiyoruz diyen genç yetişkin profesyoneller, mesleğimde ilerlemem lazım ama dilim yeterli değil diyen yeni mezunlar, benim yaşım çok ileri artık benim için yurtdışına yerleşmek olmasa da çocuklarımın lise eğitimi acaba mümkün olabilir mi diye soran Türk anne babalar beni bu konuda uzmanlaşmaya ve çok genel bilgiler vermenin ötesinde bilgilenmeye ve kendimi geliştirmeye yöneltti.
Sadece devlet liseleri için değil son derece iyi bir sistemde eğitim almak için çocuklarını özel kolejlere getirmek veya yollamak isteyen aileler için Toronto’daki belli başlı belki 20- 25 özel okulu ziyaret ederek hepsini tanıdım, yöneticileriyle tanıştım ve bu okulları gezdim. Ben dünyanın başka hiçbir yerinde değil sadece Kanada’ya özellikle Toronto ve civarına eğitim için gelmek isteyen kişi veya ailelerle ilgileniyorum. Bu yüzden top yekün bu tecrübeden mutlu olarak dönmeleri beni çok ilgilendiriyor. Herhangi bir ülkede herhangi bir okulu tanıtmak ve pazarlamak değil benim amacım, bu yüzden de özellikle lise çağında gelecek olan çocuklar için her aileye her çocuğa sadece bütçe olarak değil aynı zamanda kişiliğine, uzun vadeli hedeflerine seçmek istediği mesleğe, ne tempoda nasıl bir öğrenci olmak istediğinden ilgili kararına bağlı. Her aileye veya kişiye her öğrencinin en çok uyacak okulları bulup onları tavsiye etmek istedim. Yoksa tabii ki acentaları daha yakın davranan ve onları ödüllendiren okullar yok değil ama ailenin hedeflerinde çocukların gelecekleri nde eğer özellikle üzerinde durmak istedikleri konular varsa bunu okullarla acentalar arasındaki ilişki değil, danışman ile aile arasındaki belirlemeli. Bu noktada benim sorumluluğum ailelere karşı oluyor. Okul ve yaşanacak yerler özellikle lise çağında birbirine uyumlu ve yakın olması gerektiği için zaten emlak işinin bir parçasıydı kaçınılmaz olarak birbirlerini tamamlar oldular.
Eğitimden sonra Kayıtlı ve Denetlenir Göçmenlik Danışmanlığı da üçüncü dalınız, değil mi?
Evet. Yine geçtiğimiz günlerde ve özellikle son birkaç yıl eğitim ile göçmenlik Kanada’yı daha da ön plana getirmeye başladı. Ve ben hayat boyu eğitim mantığıyla yola çıkmış birisi olarak kayıtlı ve denetlenebilir vize danışmanı veya göçmenlik danışmanı olmak üzere, geçtiğimiz yılı eğitim alarak geçirdim. Ancak Kanada vatandaşı iseniz veya daimi oturma müsadeniz varsa böyle bir eğitimin okula gidebiliyorsunuz. Yani açıkçası vize işinizi biz yapıyoruz diyen bir çok kişi veya şirketin içersinde Kanada Vatandaşı veya oturma müsadesi olan birisi yoksa açıkçası vize işini sadece yardımcı olmak amaçlı olarak yapabilirler. Kanada devleti bu eğitimi almamış ve göçmenlik danışmanlığı konseyine üyeliğe kabul edilmemiş kişilerin para karşılığında göçmenlik danışmanlığı ve vize hizmeti vermesini yasaklar. Ama tabii ki dünyanın bir çok yerinde kendi konusuyla ilgili belli başlı formları doldurmayı öğrenerek eğitimi sattığı kişileri vize hizmeti veren bir çok kuruluş var. Ben bir Kanadalı olarak bu şekilde davranamıyorum.
Hepsini tek başına yapmak zor olmuyor mu?
Sonuçta emlak ile başlayan yolculuk eğitim ve şimdi de göçmenlik danışmanlığı ile devam etti ve ben buna tek durakta, üç çözüm diyorum ve gelecek ailenin, kişinin tüm ihtiyaçlarını bir proje yönetimi mantığıyla ele alıyorum. Hiç kimse her şeyi tek başına yapamaz; tabii ki ekip arkadaşlarım var ve onların uzmanlıklarına göre ya birlikte çalışıyoruz veya sürekli fikir alışverişi içinde birbirimze destek oluyoruz. Ama bir tek kişi ile sürekli görüşmek, hem zaman kaybını önlüyor hem de sadece bir okula gitmek değil uzun dönemli hedeflerine cevap verecek şekilde büyük resme ve daha kapsamlı bir yol haritasına doğru hizmet verilmiş oluyor.
Kanada’da göçmen olmanın zorlukları nelerdir?
İşe çok yüzeysel ve ilk başta hep biraz da şaka halinde söylenen şey iklimi .... ama bence bu konu çok abartılıyor. Bence insan vücudu zaman içersinde her şeyi alıştığı için iklim ilk başta zor olsa da zaman içersinde kesinlikle anlaşılmayacak bir şey değil. İstanbul’da yaşarken üç günü kar yağdığında perişan olduğumuz halde, bırakın üç gün 3 saatte şehir allak bullak olduğu halde Kanada’da hayat bütün hızıyla ve keyfiyle devam ediyor.
En azından Toronto ve civar için böyle söyleyebilirim. Pasifik okyanusunda Vancouver şehrinde yaşarsanız daha İstanbul iklimi gibidir ama sürekli yağmur olduğu için hava biraz daha gri ve kapalı olur buna karşılık yemyeşil nefis bir şehirdir. İklim kısmını bence insanlar çok dert etmemeli. Bizim de yurdumuzun çok soğuk sehirleri ve bu soğuk sehirlerde çok sıkıntı çekerek yaşayan insanlarımız var.
Peki iklimden daha önemli zorluk nedir öyleyse?
Kanada’da göçmen olmanın bence en zor tarafı ilk baştaki kültür adaptasyonu ve dili yeterli konuşamamaktan kaynaklanan geçiş dönemi. Ülkenin ana dili İngilizce olduğu için gerek iş ararken gerek hayata karışırken dil ve İngilizce ciddi bir konu. Buna daha gelmeden başlayarak ve geldikten sonrada çok önem vererek devam etmezseniz mesleğinizde olmanız gereken yeri ya gelemiyorsunuz yada geç geliyorsunuz. Bir başka konuda kanada tecrübeniz var mı sorusu, bu soru bir tüm göçmenlerin ilk defa iş ararken karşılaştıkları ve oldukça gerginlik yaratabilen bir konu.. Bunu aşabilmenin de bence en önemli kısmı yine İngilizce diline çok hakim olmaktan geçiyor. Aslında bir çok işveren senin İngilizcen yeterli değil diyemediği için, Kanada tecrübesini bir şemsiye soru olarak önümüze getiriyor ama kendinize iyi ifade edebildiğinizi anladığı ,gördüğü ve duyduğu zaman hızlı yol alabileceğinizi debildiği için sizi daha kolay şans verebiliyor
Böyle bir yolculuğa hazırlanan öğrenci veya ailelere ne önerirsiniz?
Çok açık ve geniş görüşle, farklı olacak bir çok şeye ruhen ve manen hazır olmalıliar. Göçmenlik kolay diyenlere inanmasınlar. Eninde sonunda işler yoluna girse de, başta zor bir dönem olacağı kesin. Para isteyerek, Kanada’da iş bulma vaadinde bulunan dolandırıcılara inamasınlar. Cesur ve girişken olup, özgüven sahibi olmak gerekir.
Okurlarımız size nasıl ulaşabilirler?
Önce beni değişik web sitelerimden tanımalarını öneririm. Egitim hizmetleriyle ilgili olan sitem www.pathwayCAN.com Turkce bir sitedir. Gocmenlik ile ilgili olarak ise www.immplusCANADA.com sayfasina goz atabilirler.
Bana ulasmanin en kolay yolu ise erbil416@gmail.com adresime email yollamak veya whatsApp’dan +1 416 939 8571 numarasini aramak!
New York'ta Kamu Yönetimi üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2002 yılında Toronto'ya göçmen olarak yerleşti. İş aramaktan konut kiralamaya, yeni bir çevreye uyum sağlamaktan kişisel bilgi birikimini zenginleştirmeye kadar istisnasız her göçmenin yaşadığı ve öğrenmeye gereksinim duyduğu tüm konularda ilginç deneyimlerden sonra, kendisi gibi yeni göçmenlerin ve öğrencilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla Eğitim ve Emlak Danışmanlığına yöneldi.
“Hayat Boyu Eğitim” felsefesinin temsicisi olarak, Kanada Göçmenlik Danışmanlarının Denetleyici Konseyinin de üyesi olan Nurgül Erbil, tek durakta üç çözüm ilkesiyle hizmet vermeye devam ediyor.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Sanıyorum beni hayat boyu eğitime gönül vermiş birisi olarak tanıyabilirsiniz her şeyin başında. Benim için en önemli başlangıç sanıyorum çok keyif alarak okuduğum Kadıköy Maarif Koleji yıllarıdır. Ondan sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme fakültesinden mezun oldum. Daha mezun olmadan şanslı bir öğrenci olarak okul yıllığını çıkartırken bir reklam ajansında iş buldum ve ondan sonra da hem reklam ajansı ve peşinden de büyük bir sigara şirketinde üst düzey yöneticiliğe kadar giden bir kurumsal yaşantım oldu.
Kanada’ya yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
Kuzey Amerika’ya gelmeme karar verdiren en önemli olay ise 99 depremidir. Büyük olaylar çok dramatik kararlar aldırtabiliyor insana. Bu depremin tam ortasında olmamama rağmen yaşanan sıkıntılar ve üzüntüler bana bir değişiklik yapma ihtiyacı hissettirmişti ve ben bunun en önemli çaresinin eğitim olduğuna karar vererek, New York’ta yüksek lisans yapmak üzere harekete geçtim. Bir yandan da Kanada’ya göçmen olarak gelmeye karar verdim ve işlemleri de başlattım. 2001 yılında New York’ta masterıma başladım, 2002’nin sonunda da göçmenlik işlemlerim bitmiş olarak Toronto’ya geldim. Burada da kurumsal yaşantı ile bir müddet devam ettikten sonra kendi işimi yapmaya karar vererek emlak danışmanlığının eğitimlerini almaya başladım. Burada organize emlak dünyasında çalışabilmek ve bir ofise bağlı olabilmek için sertifikanızı almış olmanız ve gerekli üyeliklere hak kazanmış olmanız gerekiyor. Kanada’da emlak danışmanlığı, inşaat sektörünün de, finans dünyasının da yani özetle ekonominin önemli bir parçası.
Ama sadece emlak danışmanlığı ile yetinmediniz, neden?
Emlak işleriyle uğraşırken son yıllarda aldığım sorular beni ister istemez eğitim dünyasının içine çekti. Gittikçe artan bir şekilde biz okul için gelmek istiyoruz diyen genç yetişkin profesyoneller, mesleğimde ilerlemem lazım ama dilim yeterli değil diyen yeni mezunlar, benim yaşım çok ileri artık benim için yurtdışına yerleşmek olmasa da çocuklarımın lise eğitimi acaba mümkün olabilir mi diye soran Türk anne babalar beni bu konuda uzmanlaşmaya ve çok genel bilgiler vermenin ötesinde bilgilenmeye ve kendimi geliştirmeye yöneltti.
Sadece devlet liseleri için değil son derece iyi bir sistemde eğitim almak için çocuklarını özel kolejlere getirmek veya yollamak isteyen aileler için Toronto’daki belli başlı belki 20- 25 özel okulu ziyaret ederek hepsini tanıdım, yöneticileriyle tanıştım ve bu okulları gezdim. Ben dünyanın başka hiçbir yerinde değil sadece Kanada’ya özellikle Toronto ve civarına eğitim için gelmek isteyen kişi veya ailelerle ilgileniyorum. Bu yüzden top yekün bu tecrübeden mutlu olarak dönmeleri beni çok ilgilendiriyor. Herhangi bir ülkede herhangi bir okulu tanıtmak ve pazarlamak değil benim amacım, bu yüzden de özellikle lise çağında gelecek olan çocuklar için her aileye her çocuğa sadece bütçe olarak değil aynı zamanda kişiliğine, uzun vadeli hedeflerine seçmek istediği mesleğe, ne tempoda nasıl bir öğrenci olmak istediğinden ilgili kararına bağlı. Her aileye veya kişiye her öğrencinin en çok uyacak okulları bulup onları tavsiye etmek istedim. Yoksa tabii ki acentaları daha yakın davranan ve onları ödüllendiren okullar yok değil ama ailenin hedeflerinde çocukların gelecekleri nde eğer özellikle üzerinde durmak istedikleri konular varsa bunu okullarla acentalar arasındaki ilişki değil, danışman ile aile arasındaki belirlemeli. Bu noktada benim sorumluluğum ailelere karşı oluyor. Okul ve yaşanacak yerler özellikle lise çağında birbirine uyumlu ve yakın olması gerektiği için zaten emlak işinin bir parçasıydı kaçınılmaz olarak birbirlerini tamamlar oldular.
Eğitimden sonra Kayıtlı ve Denetlenir Göçmenlik Danışmanlığı da üçüncü dalınız, değil mi?
Evet. Yine geçtiğimiz günlerde ve özellikle son birkaç yıl eğitim ile göçmenlik Kanada’yı daha da ön plana getirmeye başladı. Ve ben hayat boyu eğitim mantığıyla yola çıkmış birisi olarak kayıtlı ve denetlenebilir vize danışmanı veya göçmenlik danışmanı olmak üzere, geçtiğimiz yılı eğitim alarak geçirdim. Ancak Kanada vatandaşı iseniz veya daimi oturma müsadeniz varsa böyle bir eğitimin okula gidebiliyorsunuz. Yani açıkçası vize işinizi biz yapıyoruz diyen bir çok kişi veya şirketin içersinde Kanada Vatandaşı veya oturma müsadesi olan birisi yoksa açıkçası vize işini sadece yardımcı olmak amaçlı olarak yapabilirler. Kanada devleti bu eğitimi almamış ve göçmenlik danışmanlığı konseyine üyeliğe kabul edilmemiş kişilerin para karşılığında göçmenlik danışmanlığı ve vize hizmeti vermesini yasaklar. Ama tabii ki dünyanın bir çok yerinde kendi konusuyla ilgili belli başlı formları doldurmayı öğrenerek eğitimi sattığı kişileri vize hizmeti veren bir çok kuruluş var. Ben bir Kanadalı olarak bu şekilde davranamıyorum.
Hepsini tek başına yapmak zor olmuyor mu?
Sonuçta emlak ile başlayan yolculuk eğitim ve şimdi de göçmenlik danışmanlığı ile devam etti ve ben buna tek durakta, üç çözüm diyorum ve gelecek ailenin, kişinin tüm ihtiyaçlarını bir proje yönetimi mantığıyla ele alıyorum. Hiç kimse her şeyi tek başına yapamaz; tabii ki ekip arkadaşlarım var ve onların uzmanlıklarına göre ya birlikte çalışıyoruz veya sürekli fikir alışverişi içinde birbirimze destek oluyoruz. Ama bir tek kişi ile sürekli görüşmek, hem zaman kaybını önlüyor hem de sadece bir okula gitmek değil uzun dönemli hedeflerine cevap verecek şekilde büyük resme ve daha kapsamlı bir yol haritasına doğru hizmet verilmiş oluyor.
Kanada’da göçmen olmanın zorlukları nelerdir?
İşe çok yüzeysel ve ilk başta hep biraz da şaka halinde söylenen şey iklimi .... ama bence bu konu çok abartılıyor. Bence insan vücudu zaman içersinde her şeyi alıştığı için iklim ilk başta zor olsa da zaman içersinde kesinlikle anlaşılmayacak bir şey değil. İstanbul’da yaşarken üç günü kar yağdığında perişan olduğumuz halde, bırakın üç gün 3 saatte şehir allak bullak olduğu halde Kanada’da hayat bütün hızıyla ve keyfiyle devam ediyor.
En azından Toronto ve civar için böyle söyleyebilirim. Pasifik okyanusunda Vancouver şehrinde yaşarsanız daha İstanbul iklimi gibidir ama sürekli yağmur olduğu için hava biraz daha gri ve kapalı olur buna karşılık yemyeşil nefis bir şehirdir. İklim kısmını bence insanlar çok dert etmemeli. Bizim de yurdumuzun çok soğuk sehirleri ve bu soğuk sehirlerde çok sıkıntı çekerek yaşayan insanlarımız var.
Peki iklimden daha önemli zorluk nedir öyleyse?
Kanada’da göçmen olmanın bence en zor tarafı ilk baştaki kültür adaptasyonu ve dili yeterli konuşamamaktan kaynaklanan geçiş dönemi. Ülkenin ana dili İngilizce olduğu için gerek iş ararken gerek hayata karışırken dil ve İngilizce ciddi bir konu. Buna daha gelmeden başlayarak ve geldikten sonrada çok önem vererek devam etmezseniz mesleğinizde olmanız gereken yeri ya gelemiyorsunuz yada geç geliyorsunuz. Bir başka konuda kanada tecrübeniz var mı sorusu, bu soru bir tüm göçmenlerin ilk defa iş ararken karşılaştıkları ve oldukça gerginlik yaratabilen bir konu.. Bunu aşabilmenin de bence en önemli kısmı yine İngilizce diline çok hakim olmaktan geçiyor. Aslında bir çok işveren senin İngilizcen yeterli değil diyemediği için, Kanada tecrübesini bir şemsiye soru olarak önümüze getiriyor ama kendinize iyi ifade edebildiğinizi anladığı ,gördüğü ve duyduğu zaman hızlı yol alabileceğinizi debildiği için sizi daha kolay şans verebiliyor
Böyle bir yolculuğa hazırlanan öğrenci veya ailelere ne önerirsiniz?
Çok açık ve geniş görüşle, farklı olacak bir çok şeye ruhen ve manen hazır olmalıliar. Göçmenlik kolay diyenlere inanmasınlar. Eninde sonunda işler yoluna girse de, başta zor bir dönem olacağı kesin. Para isteyerek, Kanada’da iş bulma vaadinde bulunan dolandırıcılara inamasınlar. Cesur ve girişken olup, özgüven sahibi olmak gerekir.
Okurlarımız size nasıl ulaşabilirler?
Önce beni değişik web sitelerimden tanımalarını öneririm. Egitim hizmetleriyle ilgili olan sitem www.pathwayCAN.com Turkce bir sitedir. Gocmenlik ile ilgili olarak ise www.immplusCANADA.com sayfasina goz atabilirler.
Bana ulasmanin en kolay yolu ise erbil416@gmail.com adresime email yollamak veya whatsApp’dan +1 416 939 8571 numarasini aramak!






New York Sokaklarında Gezici Terör Protestosu

Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kenti Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı nedeniyle çok kalabalıktı. Geçtiğimiz hafta Türk düşmanlarının Türkiye aleyhine yaptığı gezici propagandanın ardından Türk Toplum temsilcileri harekete geçti. Hafta içi özellikle Manhattan'da gezen gezici reklam panolarında Terör örgütleri Fetö, PKK ve DAEŞ'e yönelik görünürlülük faaliyetinde bulunurken, Erdoğan sevgisi dikkat çekti.



Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kenti Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısı nedeniyle çok kalabalıktı. Geçtiğimiz hafta Türk düşmanlarının Türkiye aleyhine yaptığı gezici propagandanın ardından Türk Toplum temsilcileri harekete geçti. Hafta içi özellikle Manhattan'da gezen gezici reklam panolarında Terör örgütleri Fetö, PKK ve DAEŞ'e yönelik görünürlülük faaliyetinde bulunurken, Erdoğan sevgisi dikkat çekti.

Video ve resimler: Esra Öziskender




Fenomen Esra Öziskender Mangal Kebap'ta

Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde yaşayan ve Sosyal Medya'da yaptığı canlı yayınlarıyla fenomen haline gelen HRLink Consulting Firmasından Esra Öziskender bu kez Mangal Kebap'ta yemekleri tanıttı. Öziskender'in Canlı yayında sempatik tavırları izleyici tarafından tam not alıyor



4620 Queens Blvd, Sunnyside, NY 11104.Mangal Kebap'ta arkadaşları ile birlikte toplanan Esra Öziskender Mangal Kebabın tanıtımını kendine has üslubu ile yaptı. Arkadaşları ile birlikte toplanan Esra Öziskender yemek öncesi Mangal Kebap ile ilgili bilgileri verdi.

Sempatik tavırları ile dikkat çeken Öziskender bir çok noktadan yaptığı canlı yayınlarla New York'un Evliya Çelebisi. Sanki izleyici ile birlikte geziyor gibi anlatan Esra Öziskender aslında firmalar için eleman buluyor. Esra Öziskender'e HRLink Consulting - We find you employees and jobs. Eleman bulma, is arama, resume (CV) yazma, yatirimci vizesi, kargo, emlak, konaklama, tercume, muhasebe, web sitesi, pazarlama vb tum ihtiyaclariniz icin bize ulasin: 646-660-0031 (What's App). Facebook: https://m.facebook.com/HRLinkConsultingInc/ Email: hrlinkjobs1@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Temi Hason Kimdir?

8 yıldır ABD’de yaşayan Temi Hason, Spring’s Awakening isimli Broadway müzikalinin tek Türk oyuncusu.




ABD’de 8 yıldır yaşayan Temi Hason, Spring’s Awakening isimli Broadway müzikalinin tek Türk oyuncusu. Çello ve müzikal aşığı genç sanatçı ile New York Fenomeni Esra Öziskender röportaj yaptı.

Brodway’de sahnelenen gençliğin sorunlarını anlatan Spring’s Awakening müzikalinin Türk oyuncusu 29 yaşındaki Temi Hason, müziğe lisede konservatuar okuyarak başladı.

Konservatuardaki ilk yılından itibaren çello dersleri alan Hason liseden sonra Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’ne girdi. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra New York Film Academy’ye girdi.

Spring’s Awakening’de rol kapmak için çok çalıştığını söyleyen Hason “Ana kahramanın kardeşi rolünü, sanırım bana ve oyunculuğuma uygun olduğunu düşündüler. Ancak onları o şekilde düşündürtmek için gösterdiğim çabayı da unutmamak gerekir” diyor.

Önümüzdeki yıl Hason’u bir konser piyanistinin hayatındaki zorlukları konu alacak olan bir filmde başrol oyuncusu olarak izleyeceğiz.

Türkler'den, Zarrab Davasına Yoğun İlgi

Amerika Birleşik Devletleri'nde hafta başı başlayan Reza Zarrab davasının adı Halkbank Mehmet Hakan Atilla davası olarak değişirken, 20'ye yakın Türk mahkemeyi her gün takip ediyor. Bu mahkemenin başlangıcından beri takip eden CHP'li Zeynep Erkan olmak üzere, Birol Kağıtçıoğlu, Esra Öziskender'de davayı takip edenler arasında yer alıyor.



Reza Zarrab Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde tanık olarak ifade veren Reza Zarrab'ın davasını Türk ve Amerikalı gazetecilerin yanısıra Amerika'da yaşayan Türkler'de takip ediyor.

Dava aralarında başta Facebook olmak üzere, Youtube ve Periscope'den canlı yayın yapan Türkler davayı an be an anlatıyorlar. Zeyno Erkan olarak Facebook'tan yayın yapan CHP'li Zeynep Erkan yaklaşık 1 yıldır davanın ilk gününden beri canlı yayın yapıyordu. Hemen hemen tüm davalara giren ve o duruşmalarla ilgili bilgiler veren Erkan Reza Zarrab'ın tanık olduğunu duyuran ilk isimdi.

Bu hafta asıl duruşmalar başlayıp Reza Zarrab ve Mehmet Hakan Atilla'nın duruşmaya getirilmesiyle, Türk gazeteciler salona girmek için adeta birbiriyle yarıştı. 2 odada takip edilen duruşma ile ilgili bilgiler veren ABDPOST.COM'un keşfettiği internet fenomeni Esra Öziskender davayı takip ederek davayı böyle özetledi.

Fenomen Esra Victoria Secret Müzesinde

Geçtiğimiz aylarda açılan New York'ta Victoria Secret mağazasında açılan Müze yoğun ilgi görüyor. New York'un internet fenomeni Esra Öziskender ABDPOST.COM için o müzeyi gezdi ve görüntüledi.


Müze, NYC'nin 5. Caddesindeki markanın ana mağazasının bir parçası olarak kuruldu. Geçmişten gelen Victoria Secret meleklerinin giydiği giysiler ve iç çamaşırların sergilendiği müzede bazı elbiseleri deneyebiliyorsunuz.

3 milyon dolarlık Fantasy Bra ve Gigi Hadid'in giydiği esaretten ışık alma dahil olmak üzere 2016 Paris moda şovundaki favori parçalarından bazıları bu müzede sergileniyor.

Esra Öziskender bu müzeyi sizin için görüntüledi.

New York'taysanız ve sergiyi yakalamak istiyorsanız, 640 5th Avenue, New York, New York 10019'da bulacaksınız.

Manhattan'da Noel Geceleri

Amerika Birleşik Devletleri'nde Noel tatili başladı. 3 Ocak'a kadar sürecek tatil nedeniyle ülkenin bir çok bölgesi ışıl ışıl. İnternet fenomeni HRLink Consulting firmasının sahibi Esra Öziskender Manhattan'da ki Rockfeller binasının etrafını görüntüledi.


Amerika Birleşik Devletleri'nde Noel tatili başladı. 3 Ocak'a kadar sürecek tatil nedeniyle ülkenin bir çok bölgesi ışıl ışıl. İnternet fenomeni HRLink Consulting firmasının sahibi Esra Öziskender Manhattan'da ki Rockfeller binasının etrafını görüntüledi.

Nusret 4 kişiye 1400 Dolar Fatura Kesti

Tuz atmasıyla ünlenen Nusret, New York Şubesini açtı. Fiyat bakımından hep tartışılan Nusret Restaurant bu kez New York şubesinde ki faturasıyla gündeme geldi.



Esra Öziskender'in Ronn Torossian'dan aldığı ve paylaştığı fotoğraf sosyal medyayı salladı. Nusret'in New York Şubesinde çekilen fotoğrafta 4 kişilik yemeğe 1413 dolar ödendiği görülüyor.

Faturanın detayında 2 Caymus 460 dolar, 1 bae tomahawk 275 dolar, 1 Nusret Salad 75 dolar, 1 Spagetti 70 dolar, 2 Cub Sauv Glass 62 dolar, 4 diet Cola 28 dolar, 1 çiğköfte 20 dolar yazarken, Bahşiş olarak 200 dolar istendi.

New York Fenomeni Esra Türk Basınında

Uzun yıllardır Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde yaşayan ve ABDPOST.COM'un haberleri ile gündem olan Esra Öziskender, bu kez Türk Basınına konu oldu. Paylaşımları ile dikkat çeken Esra Öziskender'i ABDPOST.COM haber yapınca Türk Basınının dikkatini çekti. Öziskender bu kez paylaştığı Nusret'in faturası ile gündeme geldi.



Esra Öziskender Amerika'da Danışmanlık ve İnsan Kaynakları firmasında çalışıyor. Son aylarda Sosyal Medya'dan paylaşımları ile dikkat çeken Öziskender'i ilk ABDPOST.COM keşfetti. Paylaşımlarını haber yaparak Fenomen olduğunu aktaran ABDPOST.COM zaman zaman Esra Öziskender'i manşetlerine taşıdı.

Esra Öziskender en son Nusret'in faturasını paylaşınca, ABDPOST.COM bunu 1 gün sonra Öziskender'in sayfasının link vererek haber yaptı. Haberin ardından Türk basınının ilgi odağına yerleşen Esra Öziskender bir çok gazetenin haber içeriğine ve manşetine girdi.

Kendine özgü paylaşımlar yapan Esra Öziskender'i farkeden ABDPOST.COM New York'un Fenomen kızı olarak tanıtmıştı.

New York Metrosunda Moda

New York'ta paylaşımları ile dikkat çeken ve Internet Fenomeni olan Esra Öziskender, bu kez New York Metrosunda ki modayı takip etti. Bir çok değişik kıyafetleri ABDPOST.COM için çeken Esra Öziskender'in gözünden New York Subway Fashion



Esra Öziskender, kendine özel paylaşımlarıyla bir anda Internet Fenomeni oldu. New York'ta bazen yürüyerek bazen metro ile geziyor. Bu gezilerinde gördüklerini fotoğraflayıp zaman zaman canlı yayın yapan Öziskender uzun süredir New York metrosunda gördüğü ilginç kıyafetleri kayıt altına aldı.

Esra Öziskender'in Acı Günü

Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kentinde yaşayan ve paylaşımlarıyla Internette fenomen haline gelen Esra Öziskender'in babası vefat etti. Emekli Hakim ve Avukat olan Saadettin Öziskender yarın İstanbul'da toprağa verilecek.



Emekli İstanbul Ticaret Mahkemesi Başkanı ve BJK Divan Kurulu Üyesi Sadettin Öziskender vefat etti. Merhumun cenazesi 4 Nisan Çarşamba günü Levent Camiinden kaldırılacak.

ABDPOST.COM olarak Merhuma Allah'tan rahmet, başta Esra Öziskender'e, yakınlarına ve Beşiktaş camiasına başsağlığı dileriz.

Cenazede Dolandırıcılık


ABDPOST.COM editörlerinden Esra Öziskender başından geçen bir dolandırıcılık hikayesini paylaştı. Öziskender babasının cenaze namazı sırasında yanlarına gelen bir dolandırıcı ile diyalogu böyle anlattı.

2 Nisan 2018 günü canım babamı, biricik babıskomu, efsanemi, hayattaki en büyük desteğimi kaybettim maalesef. Canım babacığımın mekanı cennet olsun, nurlar içinde uyusun inşallah. Kalbimde yeri her zaman çok özel ve saklı kalacak ve varlığı yaşamım boyunca hep benimle birlikte olacak. Babasını kaybeden herkes benim duygularımı anlayacaktır. O yüzden burda çok fazla hissettiklerimin detayına girmek istemiyorum. Tabiki çok üzgünüm ama onunla uzunca yıllar geçirme şansına sahip olduğum için de çok mutluyum. Babasını hiç göremeyen, tanıyamayan, baba kokusunu alamayan birçok çocuk var. Şehit çocukları var. Babasını küçük yaşta kaybedip baba özlemi ile büyüyenler var. O nedenle ben gene de kendimi şanslı addediyorum. Tabiki biraz daha yaşasaydı, biraz daha çok beraberce vakit geçirebilseydik çok isterdim ama maalesef bazı şeyler elimizde değil, doğum ve ölüm tarihlerimiz Allah tarafından çok önceden yazılmış, değiştirmek mümkün değil. Babacığım çekmedi, çektirmedi, güzel bir şekilde sevdiklerinin kollarında vefat etti, çok sevilen ve çok iyi bir insandı Allah da onu güzel bir ölümle taçlandırdı. Cenazemize ve evimize Türkiye’nin dört bir yanındaki dostlarımız, akrabalarımız ve tüm sevenlerimiz geldiler ve bizi çok mutlu ettiler. 15-20 yıldır görmediğimiz akrabalarımızı ve arkadaşlarımızı gördük. Okul arkadaşlarım, eski iş arkadaşlarım ve çocukluk arkadaşlarım geldiler. Sağolsunlar, varolsunlar. Tüm sevenlerimize ve bizlere, hepimize sağlıklı uzun ömürler dilerim.

Bu yazımda babacığımın cenazesi sırasında, yani en kötü günümüzde yaşadığımız ama sonradan farkına vardığımız bir dolandırıcılığı anlatıp bütün yetkilileri ve vatandaşlarımızı uyarmak istiyorum. Maalesef ne yazık ki dolandırıcılar, insanların en acılı günlerinde bile vicdanen acı hissetmiyorlar.

Babamın cenaze namazı 4 Nisan 2018 günü evimize en yakın cami olan İstanbul – Levent’teki Afet Yolal Camii’nda kılındı (Levent Mahallesi, Sumbul Sokağı No:12, 34330 Beşiktaş/İstanbul.) Cami avlusunda çelenkler ve çeşitli yardım kuruluşlarının, vakıf ve derneklerin bağış masaları ve görevlileri vardı. Gelen çelenkler avlunun sağ tarafında bu kuruluşlara yardım ve bağış yapanların isimlerinin olduğu çelenkler de avlunun sol tarafında dizilmişlerdi.

Bir ara cep telefonumu bir erkek akrabama verip çelenklerin resmini çekmesini istedim ki böylece çiçek gönderenleri sonradan bilelim diye. İşte tam o sırada yanımıza tanımadığımız bir adam yanaştı ve kendisinin ve iki arkadaşının, dört kişilik bir ekip olarak çelenklerdeki isimlerin hepsinin listesini çıkardıklarını ve istersek çelenkleri mezarlığa kadar taşıyabileceklerini söyledi. Esmer, uzun boylu, iri yapılı, bıyıklı bir adamdı. Böyle birşeyi hiç beklemiyorduk, kısa bir şaşkınlık geçirdik, daha sonra bize uzattığı listeyi alıp tam teşekkür edecektik ki bahşiş istediğini söyledi. Tam o sırada cenaze namazı başlamıştı. Neden bahşiş istediğini sorduk. Çelenkleri taşıyabileceklerini ve isimleri tek tek yazmak için uğraştıklarını söyledi. Çelenklerin taşınmasını istemediğimizi ve mezarlığa götürmeyeceğimizi söyledik. Ancak bu sefer de isimleri yazdıklarını, bunun için de bahşiş istediklerini söyledi. Biz kendi açımızla uğraşırken, adamı bir türlü başımızdan atamıyorduk. En sonunda ben yanımdaki akrabama ver bahşiş de gitsin dedim. Kaç para istiyorsunuz diye sorduk bizden tamı tamıma 400 TL istedi, dört kişilermiş, adam başına 100 TL. Şaşkınlıktan küçük dilimizi yutacaktık. Ben babamın açısına mı üzüleyim, adamla mı uğrasayım şaşırıp kalmıştım. Sırf başımızdan gitsin diye yanımdaki akrabam 100 TL verdi ve adamı defettik.

Cenazeden sonra eve gelince öğrendik ki ailemizden iki erkekten daha para almışlar. Birinden 100 TL, diğerinden 170 TL. Her birinin eline de gene bir liste tutuşturmuşlar. Evde elimizde üç ayrı çelenk gönderenlerin listesi vardı.

Yani çelenk gönderenlerin isim listesi bize toplam 370 TL’ye patlamış oldu. Yazıktır, günahtır, hem de çok günahtır. O para ile biz bir bağış yapsak ihtiyacı olan biri faydalanabilirdi. Bu dolandırıcıların elinde bu paraların nereye gittiği belli değil. En acılı günümüzde adamları başımızdan defetmeye uğraşırken ne verdiğimiz parayı gözümüz gördü ne de ne dediklerini tam olarak anlayabildik. Bu dolandırıcılar insanların en zayıf anlarını kollayıp işte böyle namussuzca para kazanabiliyorlar. Çok yazık, gerçekten çok yazık, ülkemdeki masum vatandaşlar bu derece gözü dönmüş dolandırıcıları hak etmiyor. Yetkililerin derhal bu konu hakkında işlem yapmaları gerekiyor. Sonradan arkadaşlarımızdan öğrendiğimize göre İstanbul’da bazı semtlerdeki camilerde çok yaygınmış bu durum. Ve de insanlar bunu daha önceden bilseler bile o günün üzüntüsünden dolandırıldıkları akıllarına bile gelmiyormuş.

Ancak bu tip dolandırıcılıkları yüz üstüne çıkarıp ne kadar çok insana yayarsak o kadar çok bilinçlenme sağlamış oluruz. Cenaze sahipleri kendi açılarından bunu düşünemezler ancak cenazeye katılanlardan herhangi biri veya cami görevlileri mutlaka cenaze sahiplerini uyarmalıdır. Aslında bu durumu önceden bilenler varmış ama tabi o günün telaş ve üzüntüsünden bizleri uyarmayı unutmaları çok normal. Bir de insan başkasının başına gelen birşeyin kendi başına da gelebileceği ihtimalini önceden düşünemiyor. İnşallah bu vicdansız insanlar da en kısa zamanda hak ettikleri cezayı çekerler.

Hepinize sevdiklerinizle sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum. Allah hepimizi hep iyilerle karşılaştırsın.

Esra Öziskender

İnsan Kaynakları Uzmanı / Danışman / Gazeteci – yazar

HRLink Consulting, Inc.


Trump Kılığına Girip Para Dilendi


Amerika Birleşik Devletleri'nde bir çok kişi kendini bir ünlüye benzeterek para dileniyor. Bunlardan biri de New York Wall Street'te Donald Trump kılığına girmiş bu adam. Meksika sınırı için para topladığını ifade eden bu adamı görenler bazen protesto amacıyla bazen komik olduğu için para veriyor. Yani iş tamamen psikolojik. Parayı kazanan ise bu girişimci.


Amerika Birleşik Devletleri'nin New York kenti farklı girişimcilik örnekleriyle dolu. Bazısı çıplak poz vererek bazı ise ünlü birini maskeleyerek para kazanıyor. Sokakta para kazanmanın moda olduğu New York sokaklarında bu kez farklı bir yüzle karşılaştık.

ABDPOST.COM editörü Esra Öziskender, Wall Street'ta Meksika sınırı için para toplayan bu adamı görüntüledi.

Nevşah'ın New York'ta Nefes Eğitimi


Türkiye'ye transformasyonel nefesi getiren Nevşah Fidan Karamehmet geçen hafta, Amerika Birleşik Devletleri'nin New York eyaletine bağlı Manhattan kentinde Türk ve Amerikalı katılımcılara Nefes eğitimi verdi.

Türkiye’de nefes koçluğu ile isim yapmış olan Nevşah, fiilen Türkiye'ye transformasyonel nefesi getiren ilk kişidir ve 1000’den fazla nefes koçunu eğitmiş, NFS Yaşam Okulu'nun kurucu başkanı olarak seminerlerinde, toplantılarında, özel oturumlarında ve atölye çalışmalarında 100.000'den fazla kişiyle birlikte çalışmıştır. 2015’te Nefes Koçluğu Federasyonu’nu kurdu.

Fiziksel olarak daha sağlıklı, genç, fit, dinç, canlı olmanızı, Duygusal olarak daha pozitif, mutlu, huzurlu, güçlü olmanızı, Zihinsel olarak daha net, kararlı, konsantre, dingin olmanızı, Ruhsal olarak Hakikat’e açılımınızi; Kendinize ve yaşamıniza bambaşka bir bakış açısıyla bakmanızı sağlayacak, İlişkilerinizi; özel hayatınızı, iş hayatınızı, sosyal hayatınızı ve kendinizle olan ilişkinizi bambaşka bir seviyeye taşıyacak, İçinizdeki gücü ve "Sonsuz İradeyi" dışarıya çıkartmanızı ve istediğiniz her şeyi, hayal ettiğiniz her şeyi gerçekleştirebilmenizi sağlayacak, Kendinizi sabote edici davranış biçimlerini, yaşamınızda sebebini bile bilmediğiniz olumsuzlukları, otorite sendromunu tamamen ortadan kaldırıyor olacak!

Bu kurs “Yaşam böyle, o yüzden ben böyleyim!” düşüncesinin bittiği, ve HAKİKATİN; “Ben böyleyim, o yüzden yaşamım böyle!” gerçeğinin başladığı, “Gücünüzü ve yaşamın kontrolünü tamamen elinize aldığınız gün!” olacak.

Eğitimin sonunda katılımcıların nefeslerinin fiziksel seviyede açılmasını sağlayacak sistemler uygulanıyor. Katılımcıların diyafram nefesleri rahatlamış, nefes kapasiteleri açılmış oluyor ve bedenlerine yüzde yüz oksijen girmiş oluyor. Daha sonra duygusal seviyeye geçiliyor. Nefes bir sonraki seviyeye geçtiğinde katılımcıların hücre hafızalarındaki arınma gerçekleştikçe zihinsel ve duygusal seviyede açılımlar olmaya devam ediyor ve zaman döngüsünden özgürleşerek şu an seviyesine geçiş yapıyorlar.

Eğitiminin sonunda varılan noktada mucize bilinci ve hakikatin algılanması sağlanıyor ve böylece ruhsal seviyede aranılan tüm cevapların bulunması ve insanin kendi özü ile derin bir ilişkiye girmesi mümkün kılınmış oluyor. Nevşah, kurs sonunda sadece hayata bakış açısınin değil tüm yaşamın değişeceğini öngörüyor.

Peki Nevşah kimdir?

Nevşah Fidan Karamehmet 1992'de ACI American College Institute’den mezun oldu. Mimarlık okuduktan sonra hayatını tamamen değiştirmeye karar verdi ve manevi yolu seçti. 2003 yılında nefes terapisi ve meditasyon eğitimlerini almak amacıyla Hindistan'da yaşadı. Hindistan'da ilk transformasyonel nefes oturumunu aldıktan sonra profesyonel bir eğitim almaya karar verdi. 4 yıl süreyle sertifikalı Transformasyonel Nefes Yardımcı ve Eğitmeni olarak çalıştı. ICF tarafından akredite edilmiş yaşam koçluk sertifikası kazandı, iki profesyonel konuşmacı kursu ve 2005 yılında The Landmark Forumu'nu tamamladı. 2007'de yeniden doğuş ve kuantum koçluğu üzerine eğitimler aldı. Aynı yıl bir grup psikolog ve sinir bilimci ile kendi sistemini geliştirmeye başladı. Transformasyonel nefes, holistik nefes, nefes terapisi, yeniden doğuş, kuantum fiziği, yaşam koçluğu ve meditasyon tekniklerinden esinlenmiştir. 11 yıldır NFS Yaşam Okulu'nun kurucu başkanlığını yapmaktadır, seminerlerinde, toplantılarında, özel oturumlarında ve atölye çalışmalarında 100.000'den fazla kişiyle birlikte çalışmıştır.

Nevşah, aynı zamanda Nefes Koçu eğitim programları da düzenleyerek topluma yeni Nefes Koçları da kazandirmaktadir.

Şimdiye kadar yayımlanan 9 adet kitabı bulunmakta olan Nevşah birçok ödüller almıştı.

Ayrıca eğitimden önce gazetemiz yazarlarından Esra Öziskender’in yönettiği ve Mel Strategy’in sahibi Melike Ayan ile beraber organize ettiği bir kitap imza günü ve söyleşi düzenlenmiş, burada da katılımcılarla bir saatlik bir sohbetin ardından soru ve cevaplar ve kitap imzası ile çok verimli bir etkinlik gerçekleştirdi.

Ne demiş Kanuni Sultan Süleyman: “Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi.” Bol sağlıklı nefesli günler.

Esra Öziskender, HRLink Consulting, New York, hr.link@yahoo.com , http://hrlinkconsulting.wixsite.com/hrlink , https://www.facebook.com/HRLinkConsultingInc/











Derin Bebegin Mucadelesi

Derin bebek (Derin Şahin), Demet Dulkara’nın ilk ve tek çocuğu. Derin bebeği altı aylıkken ailesi "başını tutamıyor" şikayeti ile birçok hastaneye götürmüş. Sonunda dünyada nadir görülen bir hastalık olan "mutlu kukla" (angelman sendromu) hastalığı teşhisi konmuş. Türkiye’deki doktorlar ilk önce hastalığın tanısını koyamamışlar, epilepsi hastalığı ve yüksek ateşi kontrol altına alınırsa hayata tutunabileceğini söylemişler, 40 derece ateşle bile hastaneden taburcu edilmiş teşhis konulamadığı için ancak daha sonraları teşhisi konmuş ve tedavisinin Amerika’da mümkün olabileceği söylenmiş.
Anne Demet, olmayan İngilizcesi ile ve kendi çaba ve araştırmaları sonucu Amerika’da bu hastalık üzerine uzmanlaşmış bir klinik ve ekibi ile günlerce iletişim kurmaya çalışmış. Kimi zaman ümitsizliğe kapılsa da Amerika’dan gelecek sesi her gün beklemiş ve o güzel haber gelmiş. MGH (Massachusetts General Hospital) tarafından 16 ağustos 2016 tarihine randevu verilmiş. Bir anda evladına üzüldüğü için hayati kararan anne Demet, bu haber ile hayata tekrar sarılmış. Şu anda 2 yıldır MGH hastanesinde tedavisi devam eden kızı Derin için yalnız başına mücadele veren anne Demet, şartları zorlayarak hayata tutunmaya çalışıyor.
Şu anda Derin ‘in ilk mücadelesi gerçekleşmiş, hayata tutunmuştur. Derin bebek ve annesi Demet Hanım, Boston yakınlarında Belmont şehrinde ikamet ediyorlar. Anne ikinci mücadelesini vermek için hayat şartlarını zorlamakta. Çünkü kızı Derin yürüyemiyor, konuşamıyor ve çok sık sağlık problemleri ile karşılaştığı için hastanede çok fazla zaman geçiriyor bu sebepten tıbbi ve fiziksel bakıma ihtiyacı olan bir çocuk. Anne Demet Dulkara, bu anlamda, dil probleminin de olmasına rağmen kızının özel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ve ekonomik şartlarını sağlayabilmek için haftada 3 defa ev temizliğine giderek ayakta kalmaya çalışıyor.
Boston’daki Türk topluluğu Demet ve kızı Derin için kolları sıvamış durumda. Bir bağış kampanyası ve bir de anneler gününde yapılan bir etkinlik sonucu şu anda oturduğu evden çıkarılmak üzere iken bir yıllık kira karşılığı toplanmış durumda olduğu için kalmaya devam ediyor ancak bir yıl sonra ne olacağı belli değil. Ve gene Boston Türk toplumunun önderliği ile haftada bir gün bir kütüphanede verilen gönüllü İngilizce derslerine katılıp İngilizcesini ilerletmeye çalışıyor. Tabi daha yoğun bir kursa katılabilse çok daha iyi olacak.
Demet Dulkara tüm bu iki yıl içerisinde Türk aileleri tarafından verilen destekler için sonsuz minnet duyuyor. Eğer bir işadamı veya işkadını kendisine bir yılın sonunda destek olabilirse Derin 4-5 yasına geldiğinde çalışmak için daha çok vakti olacağından daha sonrasında kendisini kurtarabileceğini söylüyor.
Bundan sonra ne yapacağını bilemeyen ve her gün yeni zorluklar ile mücadele eden annenin çok fazla desteğe ihtiyacı var. Öncelikli olarak yaşam kalitesini arttırabilmek için dil problemini çözmesi gerekiyor. Ekonomik olarak kalacak yer, kızının özel ihtiyaçlarını ve cihaz ihtiyaçlarını alabilmek için sesini duyurmaya ihtiyacı var. Kendisine ulaşabileceğiniz telefon numarası ve bağış kampanyasının linki aşağıdadır. Derin’e el verelim, hepberaber güzel, sağlıklı ve mutlu günlere.

Demet DÜLKARA
781 827 13 07
Bahis kampanyası için
https://www.hopeforderin.org/