Featured Post

Yeşil Kart Bir Çözüm müdür?

YEŞİL KART BİR ÇÖZÜM MÜDÜR? Üniversite’de iken daha çok okey, tavla oynamak için öğrencilerin gittiği bir kahvehane vardı. Orada bir ark...

Saturday, August 15, 2020

Salman Rüşdi'nin Eski Eşi Padma Lakshmi'den İstanbul

Salman Rüşdi'nin Eski Eşi Padma Lakshmi'den İstanbul


Padma Lakshmi, doğum tarihi: 01-09-1970 (yaşı 49) Chennai, Hindistan. İkamet; New York, New York. Meslek: Model. Aktif Yıllar: 1988- Eşi: Salman Rüşdi (2004–2007) Padma’nın Hintçe’de karşılığı “Lotus Çiçeği.” Lakshmi ise şans ve bereket tanrıçasının ismi... o bir top model... Salman Rushdie’nin dördüncü.... ve son karısı....



Esra Öziskender'in haberi.
@esraoziskender
@hrlinkconsulting
oziskender.esra@gmail.com

American Airlines havayolu şirketinin, American Way isimli uçakların içine koyduğu dergisinin son sayısında Padma Lakshmi'ye ayrılan bir bölüm de vardı. Palma orada Istanbul seyahatinden bahsediyor.

Haberin linki:

Thursday, August 13, 2020

Ayşe Alagöz: ABD'de Kadınların Özgürlüğü...

Ayşe Alagöz: ABD'de Kadınların Özgürlüğü...


Kendisini bir kent sever, gezgin ve planlı bir maceraperest olarak gören Ayşe Alagöz, basın dünyasında; metin ve köşe yazarı, dergi editörü, radyo ve televizyon sunucu ve programcısı olarak çalıştı. Sanat ve sosyal sorumluluk projelerini bir arada yürüten yazarın üç oyunu sahnelendi. Global dünyadaki aşk-meşk ilişkilerinden yola çıkılarak mizahi bir dille yazılan Erkek Atlası adlı kitabını, Mor Salkım Şiddet Hattı’na bağışladı. İnsanları, toplumları ve hatta dünyayı bir kitap gibi okumak hedefi. 




Reklam

Esra Öziskender'in röportajı. @esraoziskender, @hrlinkconsulting, oziskender.esra@gmail.com

Ayşe, bir röportajında "en çok kadınların özgürlüklerini kıskandım Amerika'da" diyorsun ama Amerika’da da bu özgürlüğü eleştiren çok Amerikalı var. Değer yargılarının yok olduğu, aile kavramının bitmek üzere olduğundan şikayet ediyorlar. Mesela sen örnek olarak üç ayrı adamdan çocuk yapıp, üçü ile de evlenmeyen asistanını göstermişsin. Evet bu bir özgürlük ama aynı zamanda aile kavramının da yok olmasının bir göstergesi olabiliyor bazıları için çünkü çocuklar anne ve baba bir arada büyümüyor. Bu denge nasıl kurulur? Hem özgürlük hem aile kavramı nasıl bir arada gider veya gitmez mi? Nedir düşüncelerin?

İnkar edemem, başlangıçta asistanımı çok yadırgadım ama sonradan sanırım evrildim. Seneler içinde çok kültür ile çok dilli, çok renkli yaşamak beni farklı bakış açılarına götürdü. Dünyadaki tüm ilişkiler evrensel duygularla başlıyor ama toplumsal faktörlerle şekilleniyor. Örneğin; Türkiye'de ilişkiyi sağlıklı yürütebilmek için aile onayı şart ama Amerikan toplumundaki ilişki dinamikleri apayrı.

Gözlemlediğim bir şeyi paylaşmak isterim; Amerika’da babasız büyüyen çocuklar çok fazla. Bence bu büyük bir problem. Özgürlük demek sorumsuz olmak değil ama sanırım dengeyi bulmak çağımız insanı için zor. Aile kavramı yok oldukça, olan gelen nesillere olacak. Mutlu sona evlilik diye bakılır ya; biz Türk filmleri ile büyüdük. Aslında mutlu son bir evlilik değil. Evlilik bir başlangıç. Ve bence aşk, evliliği yürütebilen en son şey!

Dünyada ne kadar insan varsa o kadar mutluluk tanımı vardır herhalde. Tüm kültürlerde  kişinin mutluluğa giden yoldaki "olmaz ise olmaz"ı  kendi ile barışık ve mutlu olması bence. Sen mutlu değilsen, karşındakini nasıl edersin? Ayrıca sonsuz aşka dayanan kalp yok derler. Her aşkın son kullanma tarihi olan bir yüzyılda yaşıyoruz. Çağ nevrotik ise aşkın suçu ne?


Çiğdem Şimşek Canbakış: Altın Tozu ile Resim Yapan Ressam

Altın Tozu ile Resim Yapan Ressam


Türkiye’de olduğum süreçte görsel medyada çalışmalarım oldu.. Show Tv- Sky Türk Televizyon kanallarının birlikte olduğu dönemde gazeteci İdris Akyüz İle birlikte program koordinatörü olarak çalıştım. 2011 senesinde turist olarak Amerika New York’a geldim. Eşimle tanıştım ve tamamen buraya yerleşmeye karar verdim. 3 kızım, eşim ve 6 kuşumdan oluşan büyük bir ailem var. Çiğdem Şimşek Canbakış



Esra Öziskender ve Demet Demirkaya'nın ortak röportajı.

Çiğdem Şimşek Canbakış kimdir?
 

1979 Mardin doğumluyum. Tüm eğitim hayatım İzmir’de geçti, öyle eğitim dediysem İlk orta lise yani! Okul dönemi zordu bana, aslında amacım biran önce hayata atılmak para kazanmak, hayallerimi yaşamaktı.

Size bir sır vereyim mi? 6 kere üniversite sınavlarına ailem tarafından zorla sokuldum. 6 kere kazandım ama bir türlü Ankara'da bir universite tutturamadığım için babam göndermedi. Kardeşlerim ise Ankara'yı tutturdu, biri derece ile ODTÜ ve diğeri de yine derece ile Bilkent'i tutturup okudu ama bana gelince sanırım İstanbul ve İzmir ısrarcı çıktı yol haritamda. İyi de oldu aslında çünkü İstanbul yaşamı sanat, tarih ve kültürel anlamda çok şey kattı bana. 40 ya
şında bile bunu söylüyorsam bunun altını çizmek lazım..


İlk hedefim hayat normale girdikten sonra bir sergi açmak. New York Manhattan'da düşünüyorum ilk sergimi. Sonrası İstanbul, Mardin, Londra ve Dubaii. Genelde çalıştığım konular yaş alan insanlar, kadınlar ve çocuklar. Sergi gelirlerimin bir kısmını ihtiyacı olan hemcinslerime ki bunlar maddi olanaksızlıklar sebebiyle kendine bir kariyer yolu belirleyememiş kadınlar olduğu gibi, ihtiyaçtaki kız ya da erkek çocuklarımızin eğitimi amaçlı bağışlamak istiyorum...

2020/07/1595998437_378eb247-0023-4a4b-b822-84d6d6a7f73f.jpeg

2020/07/1595998439_e2af3d4d-a095-4286-860c-5f8cd89a2975.jpeg

2020/07/1595998772_b99987b1-0f7e-4c64-ab1c-1f67c48b905c.jpeg

Benim de ömrümde ilk 30 senem rüya gibi...

Rüya gibi gerçeklerle dolu geçti. Yıllar içinde sorumluluklar ve karşılaşılan zorluklarla beraber insan pişiyor, zor durumlarda kaynak üretmeyi öğreniyor. Ve ben bunu birebir kendimde gördüm.

2020/07/1595998771_6d507dfb-2a79-40f7-ba36-3d8720a01b41.jpeg

Resim, İlkokul 1'den beri hep vardı hayatımda. Hatta ilk resim deneyimim "hunharca bir arkadaşımı kıskanmam" ile başladı. 

İlkokul 1.sınıfta Çağdaş Yılancı adında bir sınıf arkadaşım vardı. Çocuk özel bir çocuktu. Bir çocuk hem zeki hem yetenekli olunca biraz sıkıntı olmaz mı etrafındaki yeteneksizlere ..!? Evet böyle gören biriydim o zaman... Bildiğiniz "Çirkin Ördek Yavrusu" olduğumu düşünüyordum..! Öyle olmadığımı tabiiki sonrasında anladım ama emin olun bu epey bir süreç aldı..! Çağdaş Yılancı da oldukça başarılı bir aktör ve direktör oldu bu arada. Onun yeteneklerini ilk keşfeden bendim yani.!

2020/07/1595998772_dbc15dab-375e-496a-9348-fdf5ce5f01d4.jpeg

2019 senesinde Fenerbahçe Spor Klübü Başkanı Sayın Ali Koç'un 2 tablomu alması bana inanılmaz bir güç verdi. 

Sene sonunda da emeğimin karşılığı ödülüm geldi.Ekonomize Dergisi tarafından 12 yıldır aralıksız düzenlenen Ekonominin En'leri Zirvesi Ödül töreninde "Yılın Enleri" listesine girdim. Sayın Demet Sabancı'nın elinden ilk ödülümü aldım. INTERNATİONAL GOLD PİCTURE DESİGNER ödülü benim hayatımda unutamayacağım bir gurur... Bir sanatçı için alkış, takdir ve ödül ne büyük güçtür ...ve 2020 herkes gibi hayallerin durduğu bir sene. Çok projem vardı kafamda ama sanırım 2021 'de mümkün olacak hepsi..

2020/07/1596000005_322d90a9-c71a-4127-81cd-00c066b6383d.jpeg

Çiğdem Hanım, bu güzel sohbet için çok teşekkürler. Size altın tozu beraklığında günler ve sanatınızda başarılar dileriz.

Çok teşekkür ederim. 

Okuyucularımız size nasıl ulaşabilirler Çiğdem Hanım?

Bana ulaşmak isteyenler ve çalışmalarımı görmek isteyenler için bir de Web sitem mevcut www.cigdemcanbakis.com

Haberin linki:

https://www.abdpost.com/altin-tozu-ile-resim-yapan-ressam/42603/